Bu da terör: Gençleri hastanelerde böyle katlediyorlar!
Önceki yazıdan devamla, cinsel yönelim karmaşası yaşayan ve fiziken “erkek” olma hayaliyle bir yola giren genç bir kıza kulak vermeye devam edelim:
***
“Aslında asıl profesörle değil, onun asistanıyla görüşüyor-sunuz. Görüştüm. Asistanıyla 3 kere görüştüm, 3 kere gittim yanına. Orada zaten çok tuhaf şeyler sordu.
İşte, ‘Çocukken nasıl giyiniyordun?’ Çocukken nasıldı?’
Şöyle; ya ben çocukken zaten kendim hiçbir şeye karar veremiyorum ki benim çocukluğumda ne giydiğimin anlamı ne?
Yani saçma sapan sorular sorup aslında kafanızı daha çok bulandırıyordu. Sonrasında üç kere görüştükten sonra işte profesörün kendisiyle görüştüm.
Bir kere girdim yanına, bana kağıt verdi. Bu kağıtla beraber, ‘Sustanon ya da Nebido ne istiyorsan artık onu kullanabilirsin’ dedi. Bunu vermesi sadece dördüncü görüşmeden sonra oldu. Yani üç kere asistanıyla bir kere kendisiyle görüştüm.
Sonrasında bana kuruldan, sözde kuruldan imzalı bir kağıt verdi. Bu aslında verdiği kağıt benim bütün hayatımı değiştirebilecek bir kağıttı. Yani ilaç kullanabilirdim. İlaç kullandıktan sonra işte göğüslerimi aldırabilirdim. Ne bileyim rahim ameliyatı olmak isteyebilirdim. Yani bunları yapabilirdim ve bu kağıdın bu kadar kısa sürede verilmesi benim ilk başta kafamdaki soru işaretini belirledi zaten. Hani nasıl bu kadar kolay verilebiliyor?
Allah’tan o kâğıdı verdikten sonra da hiçbir zaman o iğneyi vurulmadım. Çünkü araştırmayı seven bir insanın benim hayatımı değiştirecek olan bir şeyi bu kadar kısa sürede almak istemezdim.
Ben sanıyordum ki gittiğimde işte atıyorum bir sene görüşeceğiz. Bir senenin sonucunda gerçekten 8-9 tane doktorun olduğu bir kurula gireceğim. O kurul bana sorular sorulacak. Sonrasında bana bu kağıt verilecek sanıyordum.
Hastaneye gittikten sonra aileme raporu verdiğimde gerçekten bana karşı yine kırıcı, üzücü, ne bileyim aşağılayıcı hiçbir söz kullanmadılar. Zaten onlar hep benimle........
© Yeni Şafak
