Ada Kıbrıs: Akdeniz’de bir şeyler oluyor
Farkında olmak gerekiyor ki, dünyanın dengeleri hızla değişiyor. İsrail dışındaki egemen devletler,
mevcut düzenin aleyhlerine işlediğini anlamaya başladılar.
Yeni küresel düzenin doğum sancıları duyulurken,
eski belirsizlikleri sonlandıracak adımlar göreceğimiz de netleşmeye başladı.
Karabağ’ın işgalinin sonlandırılması, Batı’nın Filistin Devleti’ni tanıma yoluna girmesi ve bu
devletlerin İsrail’e siyasi mesafe koymaları, halkların Gazze ayaklanması,
Suriye’deki devrim ve sonrasında istikrarlı bir devlet için kolların sıvanması, Güney Afrika’nın İsrail aleyhinde açtığı soykırım davasının Lahey’de kabul edilmesi, Afrika’da sömürgecilerin zincirlerini kıran devletlerin siyasi ve ekonomik istikrar arayışları, Libya’da değişen dengelerin ardından Türkiye’nin desteklediği Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin İtalya tarafından muhatap alınması ve son olarak Amerika ile İsrail’in güdümündeki PKK terör örgütünün silah bırakmaktan başka bir seçeneği olmadığını kabul ederek teslim olması gibi,
tarihe yön verecek çok sayıda gelişmeye birkaç yıl içinde şahitlik ettik.
Tüm bu yeni
politik düzlemin merkezinde ise Türkiye var.
Krizleri, savaşları sonlandıracak masalar ülkemizde kuruluyor. Diplomatik tavırlar topraklarımızda somutlaştırılıyor.
Yeni dünya düzeni kurulurken eski ve yeni belirsizlikleri ortadan kaldırmak istendiği de çok belirgin. Bunlardan biri de
KKTC’nin “devlet” olarak tanınmasıdır.
Malum, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sadece Türkiye tarafından tanınmakta. Diğer ülkeler ve başta Birleşmiş Milletler olmak üzere diğer uluslararası kuruluşlar ise
KKTC’yi bir devlet olarak kabul etmiyorlar.
Diplomaside bu duruma “de facto (fiili)” durum deniliyor. Buna mukabil........
© Yeni Şafak
