Sis perdeleri dağılıyor
Bir dostum aradı, “Cengiz Çandar’ın yazısını okudun mu?” dedi. Belki 20 yıl olmuştur en son bir Cengiz Çandar yazısı okuyalı; ismi bende eski Türkiye’yi çağrıştırıyor. Yine de açıp okumaya başladım. Çandar, Suriye Kürtlerinin ve Dürzilerin İsrail’in piyonu olduğu söyleminin gerçeklerin ters yüz edilmesi olduğunu, Suriye Devrimi’ni ABD’nin yaptığını yazıyor. Süveyda’da bir Dürzi katliamı yaşandığı, Lazkiye’de Alevi katliamı yapıldığı satırlarına gelince okumayı bıraktım. Cengiz Çandar’ın yaşını araştırdım, 76 olmuş. Değişen bir şey yok.
Abdullah Öcalan’ın son İmralı görüşmelerinin tutanakları sosyal medyaya sızdı. Öcalan da çok yaşlandı ve tutanaklardaki ifadelerden sağlığının artık pek yerinde olmadığı anlaşılıyor. Cümleleri düzgün, kavramlar yerli yerinde, öyle ya da böyle bir mantık örgüsü var ancak satır aralarından müthiş bir megalomani fışkırıyor. İsrail’i kendisinin durdurduğunu, İsrail’in oyununu kendisinin bozduğunu, Demirel’in de ifade ettiği gibi kendisinin son Kürt isyancı olduğunu, Ortadoğu’ya barışı sadece kendisinin getirebileceğini söylüyor. Hatta Marks’ın sosyalizm teorisini yarım bıraktığını, onu kendisinin, revize edeceğini, tamamlayacağını da belirtiyor.
Şu an DEM Parti’den Milletvekili olan Cengiz Çandar’ın yazdıklarının tersine Abdullah Öcalan “Kandil İran’ın, SDG ise İsrail’in etkisindedir” diyor. Bir başka yerde Kandil’in elinde 800 km menzilli füze olduğunu, bunu ya İran’dan ya da İsrail’den almış olabileceğini........
© Yeni Şafak
