15 Temmuz’dan 11 Temmuz’a
Yarın 15 Temmuz: Fetullahçı Terör Örgütü’nün kanlı darbe girişiminin 9’uncu yıldönümü.
FETÖ 1970’li yıllarda ortaya çıkmış, 12 Eylül darbesi sonrası güçlenmiş, başta TSK, Emniyet, yargı ve istihbarat olmak üzere Türkiye’nin en kritik kurumlarında sinsice örgütlenerek paralel devlet haline gelmişti. Cumhurbaşkanları Kenan Evren, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer ve Abdullah Gül; Başbakanlar Yıldırım Akbulut, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Necmettin Erbakan, Bülent Ecevit FETÖ’ye dokunmamış, dokunamamış, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarım asırlık bu örgütü karşısına almış, mücadele etmiş, doğrudan darbe girişimlerine maruz kalmış ama örgütü püskürtmeyi, yok etmeyi, tarihten silmeyi başarmıştı.
15 Temmuz’un 9’uncu yıldönümüne yaklaşırken, 11 Temmuz 2025’de, yine 70’lerde kurulmuş, yanlış mücadele yöntemleri nedeniyle büyüdükçe büyümüş, 10 bin güvenlik görevlimize, 50 bin vatandaşımıza kast etmiş, Türkiye’de istikrarsızlığa neden olmuş, trilyonlarca dolar ekonomik maliyet üretmiş bir başka bölücü örgüt, PKK, kendisini feshettikten sonra silahlarını bıraktı.
Türkiye, çok ağır bedeller ödediği yarım asrın sonunda 2 büyük terör örgütünden, 2 büyük beladan kurtuldu.
Her 2 örgütün de benzer hikayelere sahip olmaları, ama daha da önemlisi, ulaştıkları son noktalar, bunların birer taşeron olduklarını artık tartışmaya mahal bırakmaksızın aşikâr etti. FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen, ABD’deki terör karargahında kendisine dokunulmadan yaşadı, orada korundu, kollandı, kullanıldı ve orada Cehennem çukuruna yuvarlandı. Aynı şekilde PKK, Irak kuzeyinde kendisine ABD dokunulmazlığı sağlayarak yıllarca faaliyet gösterdi; uzantısı PYD Suriye’de ABD’nin müttefiki oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dirayetli ve cesur duruşu, kendi deyimiyle “canını ortaya koyarak” verdiği mücadele nihayet zafere ulaştı ve 2 taşeron........
© Yeni Şafak
