Quo Vadis, Özgür Bey?
Gençliğimizde seyrettiğimiz kült bir filmdi 1951 yapımı “Quo Vadis”… Nobel ödüllü
Henry Sienkiewicz
’in 1895 yılında yazdığı kitapla aynı adı taşıyan ve “Nereye” anlamına gelen bu ifade, sonrasında gündelik konuşmaların bir parçası oldu… Özellikle de siyasi, toplumsal belirsizlikleri ya da kötü gidişatı anlatmak için kullanıldı… Hatta
Emin Çölaşan
’ın “… Nereye Koşuyor?” kitaplarının başlığı da buradan ilhamla kurgulanmış olabilir…
Pazartesi akşamı Aydın’da düzenlenen,
Cumhuriyet Halk Partisi
’nin (CHP) “Millet İradesine Sahip Çıkıyor Mitingi” doğru okunmalı…
Binlerce kişinin meydanı doldurması, “Özlem istifa!” diye bağırması, gösterilen katılım ve kararlılık başkadır…
Sayın Cumhurbaşkanı
’na küfür kıyamet saldıran, teknolojik olarak bağırmayı hiç gerektirmeyen bir ses düzenine sahip olunmasına rağmen pazarcıları bile aratacak çığırtkanlıkla, sesinin kısılmasını özellikle ister gibi canhıraş bir agresyon sergileyen ‘
Özgür Özel gerçeği
’ başka…
Tarihe,
Devlet Bahçeli
’nin deyişiyle “hüsran numunesi” olarak geçecek konuşmasında CHP Genel Başkanı Özel, yine o büyük hatayı tekrarladı ve başta
Ekrem İmamoğlu
olmak üzere yargılanan tüm CHP’lilerin ‘
sütten çıkma ak kaşık
’ olduklarını iddia etti…
Ona göre; siyasi bir darbe girişimi söz konusuydu… Ortada hiçbir rüşvet, suistimal, irtikap, hırsızlık suçu yoktu. Yargılananların hepsi birer kahraman, birer siyasi esir, soruşturmalar ise ‘darbe girişiminin parçaları’ idi…
Cumhurbaşkanı’na karşı kullanılan hakaretamiz sözlerinin ‘bini bir para’ idi… Ne demişti Özel: “Tayyip Erdoğan tamahkârdır, kumpasçıdır, darbecidir. Millî irade hırsızıdır. Siyasi yankesicidir. […] Aydınlılar, Tayyip Erdoğan sizi seviyor mu? Niye sevmiyor? Siz, fakirsiniz fakir. Tayyip Erdoğan, zengin seviyor zengin.”
CHP Genel Başkanı, bu saldırganlığı nereye dayandırıyor, derseniz; bizce sorunun yanıtı
AREDA Survey
’in........
© Yeni Şafak
