menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nerede o zarafet

26 0
29.07.2025

Siyasi iletişim dilinin nereden nereye geldiğini düşündüğüm zaman bazen dehşete uğruyorum.

İsmet Paşa, Adnan Menderes, Bülent Ecevit, Adnan Kahveci, Erdal İnönü, Deniz Baykal

ve sayabileceğimiz pek çok liderde görmeye alıştığımız

zarafet, nezahet, nezaket

üçlüsünün zerresi kalmamış gibi.

Dönemin Dışişleri Bakanı rahmetli Fatin Rüştü Zorlu için biraz da abartarak derlerdi ki, “Çok kibar adamdı. Sen nehrine siz nehri dermiş.”

Bir de şu CHP’nin Genel Başkanı Özgür Özel Bey’in ağzından dökülenleri hatırlayalım:

Dışişleri Bakanı

Hakan Fidan

için “Pabucumun atanmışı”…

Millî Eğitim Bakanı

Yusuf Tekin

için “Kazma”…

Maliye ve Hazine Bakanı

Mehmet Şimşek

için “Adam değil, insan bile değil”…

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı

Murat Kurum

, Tarım ve Orman Bakanı Sayın

İbrahim Yumaklı

, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı

Dr. Vedat Işıkhan

, Adalet Bakanı

Yılmaz Tunç

için de en tahrik edici galiz hakaret sözcükleri kullanıp duruyor.

Gazeteci ve yazar

Şamil Tayyar

da konuyu dile getirmiş, omurilikten CHP’li trollerin saldırısına uğramıştı. Yukarıda belirttiğimiz üçlü kültür ve değerlerin CHP militanlarınca unutulmuş olmasının iki nedeni olabilir: 1. 1950’den bu yana 75 senedir tek başına iktidar olamamanın getirdiği panik; 2. AK Parti’yi tahrik edip kavganın ortasına çekmek. Aynı düzeysizlikle daha kolay savaşılabileceğine inanmak.

Bu arada bu sütunlarda zaman zaman dile getirdiğimiz gibi, bezer bir bozulma AK Parti saflarında ve diğer partilerde de alabildiğine ilerliyor… Dikkat edilmezse eskilerin deyimiyle “Ülfet-ünsiyet hâsıl olur”…

Siyasi iletişimde düzeysizliğin başarı getirdiğine biz bugüne kadar tanık olmadık. Bundan sonra da olacağımızı düşünmüyoruz.


‘Yumuşak güç’ her şeydir

Ülke itibarının iletişim........

© Yeni Şafak