Lider, ‘seçilmiş davranış’ sergiler
Hayli dramatik ve yaralayıcı bir olay tabii ki… Genç, yakışıklı, başarılı, sevilen bir siyasetçi… Mutlu bir aile babası… Herkesle dost, iyi bir insan…
Bir ton ihmal… Bir dizi dikkatsizlik… Civan gibi
Ferdi
Zeyrek
başkanın canına mal oldu… Sevenlerinin, ailesinin, ülkemizin başı sağ olsun…
Siyasi karşıtlıkların gömüldüğü cenazede bütün gönüller birdi… Çok az kişiye nasip olan olağanüstü duygusal bir atmosfer, bir birlik yaşandı… Gözyaşları sel gibi aktı… Tabii konuşmalar da bu duygusallıkla aynı paraleldeydi…
Bizim en çok ilgimizi çeken,
Özgür Özel’in
konuşmasıydı… Mikrofonların önüne geçti,
içinden geldiği gibi
konuştu… Sorun da buydu zaten; içinden geldiği gibi konuşması…
Türkiye’nin geleceğinin yönetimine talip, bırakın iktidar değişikliğini, sistem değişikliği iddiasında, kitleleri peşinden sürüklemek ve ikna etmek, onlara örnek ve lider olma hedefiyle hareket eden bir siyasetçi içinden geldiği gibi davranabilir mi? Yoksa,
seçilmiş davranış
mı sergilemelidir?
Çok yakın arkadaşını kaybetmişti, anlıyoruz… Bu kaybın bütün yükünü omuzlarında hissediyordu, farkındayız…
Ancak bu durum, markası ayan beyan gözüken (bir siyasi lider ülkenin şu anki ekonomik durumunda hedef kitlesinin erişmekte zorlandığı markaları sergileyemez) yazlık bir gömlekle kürsüye çıkıp ne söylediği anlaşılamayacak şekilde ağlayarak şu sözleri dile getirmesini bağışlatmaz: “Bizim yükümüz her şeyden ağır. Manisa’yı emanet etti gitti. Ne yapacağız, bilmiyorum…”
Siz her şeyi bilmek durumundasınız Sayın Özel… Bilmeseniz de -mış gibi yapmak, halkın duyduğu
güveni
sarsmayacak, bilakis onun umutlarını ayakta tutacak ve yeşertecek tavır sergilemeniz gerekir… Seçilmiş davranıştan kastımız da budur…
Sizi anlamadığımı söylersem zalimlik olur… Yakın........
© Yeni Şafak
