menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hüsnükuruntu

23 0
26.07.2025

İngilizcesi ‘Wishful Thinking’. Türkçede ‘hüsnükuruntu’ sözcüğüyle karşılanıyor. İçinizden “Keşke şöyle olsa” diye geçirip sanki öyleymiş gibi akıl yürütme durumuna açıklık getiren bir kavram.

Karikatür boyutunda da olsa CHP Genel Başkanı

Özgür Özel Bey

’de de bu yaklaşıma mebzul miktarda rastlıyoruz. İmamoğlu’nun adı nerede geçse, önüne mutlaka “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP cumhurbaşkanı adayı” tanımlamasını ekliyor.

Neresinden tutsanız elinizde kalacak bu açıklama tam da hüsnükuruntu için ideal örnek. Özel, suistimal, irtikap, rüşvet gibi yüz kızartıcı suçlar yüzünden tutuklu olarak yargılanan, Reuters’in 10 Temmuz tarihli haberine göre, 100’den fazla CHP’li belediye çalışanından

siyasi tutuklu, esir

diye söz etmek, 19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’nun göz altına alınmasıyla başlayan süreci

darbe

olarak nitelemek için tek kabiliyet gerekir o da hüsnükuruntu yeteneği.

Tabii bir de birinci parti olma meselesi var. Şu sıra birden çok araştırmada Özel’in iddiasının tersine AK Parti seçmenin birinci tercihi olarak çıkmaktadır. Araştırmacı kişiliğini ve dünya görüşüne güvendiğimiz

İhsan Aktaş

Bey’in yönetimindeki

GENAR

’ın son araştırması Cumhurbaşkanı’nın tespitini teyit ediyor. Durum şu:

Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "sokak eylemleriyle konuyu çarpıtıyorlar" suçlamasına ve "CHP değil biz birinci partiyiz" açıklamasına verdiği yanıt da harika: "Sorun yok o zaman, hodri meydan. 2 Kasım Pazar. Madem 1'inci partisin, gel, aday da olabiliyorsun. Meclis'te oy vererek erken seçim kararını aldıracağız. Madem 1'inci partisin gel. Sen 1'inci parti olsan parende atarak sandığa gidersin. CHP 1'inci parti, her geçen gün farkı açıyor."

Allah hepimizi, olmayanı varmış, yalanı gerçekmiş, sahteyi hakikiymiş gibi görmekten korusun…


‘Cezasızlık algısı’

Algımızdaki adalet........

© Yeni Şafak