Güç kirlenmesi
Her ne kadar İngilizcesi çevre kirliliğini artıran enerji tüketimi doğrultusunda da kullanılsa siyasi iletişim terminolojisi olarak son derece önemli bir kavramdır. ‘Sosyal Şımarıklık’, ‘Aşağılık Kompleksi’, ‘Megalomani’ gibi yan kavramları içerir. Şöhretin beraberinde getirdiği en büyük risklerden biridir. Oysa bilindiği gibi şöhret, tanınma, dikkat çekme ve sansasyon iletişimin önemli ayakları olabilirler ancak yine iletişimin bir numaralı hedefi olan hedef kitleyi ikna sürecinde hiçbir işe yaramadıkları gibi muhatap alınan kitle nezdinde tamamen olumsuz algı yaratabilirler.
Ekrem İmamoğlu’nun içeriden, Özgür Özel’in dışarıdan yaptıkları son açıklamalar güç kirlenmesinin tam da göbeğine düştüklerinin işaretidir. Hele de Özel’in şu tespiti: “Biz şu anda bir darbe sürecindeyiz. Erdoğan kendinden sonra cumhurbaşkanı olması olası Ekrem İmamoğlu’na hem de milletin kendisine verdiği 15 buçuk milyon oya da hürmetsizlik ederek darbe yaptı. Rakibini hapiste tutuyor.”
Neymiş? Darbe varmış. Yani Meclis devre dışıymış. Demokratik hiçbir süreç çalışmıyormuş.
Peki Ekrem İmamoğlu Instagram mesajında ne demiş: “Büyük bir tecrit altında Ekrem İmamoğlu var. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir tecrit yok. Susturulan, konuşturulmayan, fotoğrafından korkulan, vesikalık fotoğrafından dahi korkulan bir Ekrem İmamoğlu var.”
Konuyu iki alıntıyla noktalayalım. Biri, Filozof Roma İmparatoru Marcus Aurelius’dan: “Öfkeye karşı verilecek en iyi cevap, susmaktır.” İkincisi Nazım Hikmet’ten. ‘Taranta Babu’ya Mektuplar’ adlı eserinde İtalyan faşist lider için şöyle diyordu: “Mussolini çok konuşuyor Taranta Babu; çok korktuğu için çok konuşuyor!”
Güç kirlenmesinin tipik göstergesidir çok konuşmak…
Uygulamalı eğitimde çığır açacak bir model
Ürettiği araçların ’ini yurt dışına ihraç ederek sektöründe........
© Yeni Şafak
