CHP’nin önündeki en büyük engel
Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkanı
Özlem Çerçioğlu’nun
CHP’den istifa ederek
AK
Parti’ye
geçişi, siyasi iletişim boyutunda çıkarılacak pek çok dersi barındırıyor…
Sanırım şu tespitlerde herkes mutabık:
. Bu olaydan AK Parti nispeten güçlenerek, süreci son derece kötü yöneten Genel Başkanları nedeniyle CHP ise zayıflayarak çıkmıştır.
. Yerel seçimler her ne kadar, milletvekili seçiminden farklı olsa da, belediye başkanı adayları partilerinin önüne geçse de, başkanın partisinden ayrılması kabul edilebilir bir
sübjektif karar
olarak belirse de, gidip rakip partiye anında üye olması
kamu vicdanında rahatsızlık
yaratır… Bu durum, Aydın’da her iki kişiden birinin oyunu almış, arka arkaya dört seçim kazanmış Çerçioğlu için de geçerlidir.
. CHP’nin iç çelişkileri
usulü veçhile
yönetilememekte. Özlem Hanım’ın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘adamı’ olarak lanse edilmesiyle, bir ay önce katıldıkları bir etkinlikte,
Özgür Özel
’in ön sırada oturan tüm protokolün elini sıkarken Çerçioğlu’nu elini havada bırakarak pas geçmesiyle, bir yandan
erken seçim
isterken öte yandan potansiyel Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi meselesinin açıkta bırakılmasıyla ve benzeri tutumlarla yaratılan
müphemiyet
, CHP’nin iktidar yürüyüşünde kendi önüne koyduğu engellerin en önemlilerindendir.
. Özgür Özel’in hırçın, hakaretamiz, herhangi bir vizyona değil, rakibinin şahsına ve soyut kavramlara dayanarak ortaya koyduğu davranış dili hem kendisine hem de partisine zarar vermektedir. Bir profesyonel içinden geldiği gibi davranmaz; seçilmiş davranış sergiler. Siyaset, iktidar için yapılır. “Ben başkan olmayacağım” denmez… Bir lider müphemiyet yaratmaz. Bütün bunlar birleşince; Cumhurbaşkanı’nın “CHP genel başkanı artık siyasetin değil, hızla psikiyatri biliminin konusu hâline gelmektedir” şeklindeki tespiti haklılık kazanır.........
© Yeni Şafak
