menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Maalesef ruhu yok…”

39 4
01.07.2025

Bizim gazetede pazar günü çok ilginç bir haber yayınlandı. Biraz da sonucunu aşağı yukarı kestirebileceğimiz bir süreç dile getiriliyordu. Ancak bu kadar net ifadeler bugüne kadar pek kullanılmamıştı. Önce haberden söz edelim, sonra da olayı bir adım ileri götürerek sanal gerçeklik ile bağlayıp zenginleştirelim.

Haber şu: İnternet çağının getirdiği kolaylıklar arasında en dikkat çekici değişim, insanların tanışma ve evlenme biçimlerinde yaşanıyormuş. Ancak sosyal medya aracılığıyla kurulan ilişkiler, çoğu zaman hüsranla sonuçlanıyormuş.

Günümüzde birçok insan, hayat arkadaşını sosyal medya ya da tanışma uygulamaları aracılığıyla arıyormuş. Ancak sahadan gelen veriler bu tanışmaların evlilikle sonuçlansa bile sürdürülebilir olmadığını gösteriyormuş.

Yapılan araştırmalara göre, sosyal medya üzerinden tanışıp evlenen çiftlerin ’i boşanıyormuş. Kalan küçük bir oranda ise evlilikler; şiddet, psikolojik travma, dolandırıcılık ve hatta cinayetle sonuçlanıyormuş. Uzmanlar, sanal dünyada kurulan ilişkilerin büyük kısmının gerçekte bir “hayat paylaşımı” değil, bir “maskeli balo” olduğunu vurguluyor.

Uzmanlara göre, ekranın arkasından tanınan kişiler sadece karşı tarafın görmek istediği yönlerini yansıtıyormuş. Oysa gerçek hayatta insanların, geçmişleri, değerleri, alışkanlıkları, aile yapıları ve karakterleriyle bir bütün olarak değerlendirilmeleri gerekiyormuş.

Bu vahim tespit bize

sanal gerçeklik

hayranlığı çerçevesinde yaşamı düzenleyebileceğini zanneden gafillikleri çağrıştırıyor. Oysa verinin serüvenine şöyle bir göz atsalar sanal gerçekliğin nelere kâdir olacağını ve olamayacağını görecekler.

Veri

, yabancı dilde kullanımı ile

data

,........

© Yeni Şafak