“Eşyanın hakikati”
Dünyanın gündemi, son bir aydır adeta hallaç pamuğu gibi atılıyor…
Hindistan-Pakistan
çatışması,
ABD-Çin
kapışması,
Rusya-Ukrayna
çelişkisi,
ABD-Meksika
sorunu ve nihayet
PKK’
nın kendini feshederek
silahları bırakma
kararı alması… Sadece haberlere bakarak bu konulardaki gelişmeleri
algılamakta
sorun yok tabii ki… Ancak süreç orada bitmiyor ki, anlamak-anlamlandırmak-yorumlamak-pozisyon almak için çok daha fazlası gerek…
PKK konusunda şüphe üstüne şüphe… En olumlu yaklaşımda bile bir tereddüt; “Bunlar silah bırakmaz!”, “Bakalım İmralı’nın sözünü ne kadar dinleyecekler!” ve daha nice kötümser ifade… Sevinemeyen bir toplum hâline geldik…
Çok da haksız değiliz… PKK açıklamasının içindekini en kritik cümlelerden biri şu:
“PKK 12. Kongresi, pratikleşme süreci Önder APO tarafından yönetilmek ve yürütülmek üzere PKK’nin örgütsel yapısının feshedilmesi ve silahlı mücadele yöntemini sonlandırması kararlarını alarak PKK adıyla yürütülen çalışmaları sonlandırdı.”
Şimdi sormaz mı insan “PKK adıyla yürütülen çalışmaların sonlandırılması” ne demek?.. Yani “PKK adıyla silahlı eylem yapmayacağız; ancak YPG gibi diğer kuruluşların ne yapacaklarını bilemeyiz” mi demek…
İşte bu ve “Silahlar, özellikle de ağır olanları, nasıl toplanacak?” benzeri kaygılar, olaya son derece olumlu bakan bazılarımıza bile “Hele bir durun bakalım süreç nasıl işleyecek?” dedirtiyor…
Öyle günlerden geçiyoruz ki,
yolumuzu aydınlatacak ‘algı araçları
’na her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var sanki…
Bediüzzaman Said Nursi
’ye ait olduğu ve Risale-i Nur külliyatında yer aldığı ifade edilen şu söz mesela:
“Allah’ın hesabına kâinata bakan adam her ne müşahede ederse ilimdir. Eğer gafletle sebepler hesabına........
© Yeni Şafak
