Son gelişmeler nitelikli insan kaynağının merkeze alınmasını zorunlu hale getirdi
Yıllardır insan kaynakları stratejisinin öneminden bahsederek bıkmadan ve tekrardan usanmadan yapılması gerekenleri sıralıyoruz. Bölgemizde yaşananlar bir kez daha etkin insan kaynakları yönetiminin ve stratejisinin önemini hatırlattı. 7 Ekim sonrasında başlayan İsrail vahşeti ve dünyanın seyirci kalması kurulan düzenin koordinatlarını anlamayan zihinlere adeta kazıdı. Hukukun gücü yerine güçlünün hukukunun hakimiyeti. ABD’nin İran’a saldırması ise bu durumu iyice pekiştirdi. Yeni düzende Ülke olarak etkinlik sağlamak ve varlık gösterebilmek için en stratejik kaynaklar arasında yer alan insan kaynağının fonksiyonunu açıklamaya çalışacağız.
Bu minvalde ayırım yapmadan ülkelerin veya kurumların en stratejik unsuru nitelikli insan kaynağıdır diyebiliriz. Çünkü diğer kaynakların tamamının etkinliği sivil, asker, kamu veya özel ayrımına bakılmadan insan kaynağının niteliğine ve etkin kullanılmasına bağlıdır.
Bu nedenle askeri veya sivil alanda etkin bir insan kaynağı politikası uygulayan kurumlar ve ülkeler için başarı en tabii sonuçtur. Güçlü Türkiye için kamu kesiminde uygulanacak insan kaynakları politikasında neler olması gerektiğini açıklamaya çalışacağız.
İnsan kaynağında etkinliğiniz varlık veya yokluk meselesi haline gelir
Dünyada yaşanan son olaylar bize birçok ülkenin varlık yokluk meselesi ile karşı karşıya kaldığını göstermektedir. Nitelikli diplomasinin yolunun nitelikli insan kaynağından geçtiği, nitelikli diplomasi yürütebilmenin yolunun da nitelikli askeri güçten geçtiği görülüyor. Diplomasi askeri gücünüz varsa bir anlam ifade ediyor. Nereden bakarsanız bakın sonuca nitelikli insan kaynağını etkin kullanarak ulaşılabilmektedir.
Demek ki kamu veya özel sektör ayrımı yapmadan insan kaynağınızı etkili bir şekilde kullanabiliyorsanız söz söyleyecek kabiliyetiniz olabiliyor. Dolayısıyla sadece nitelikli insan kaynağının olması da yetmiyor. Nitelikli insan kaynağının etkili bir şekilde kullanabilmesi de bir o kadar önemlidir. Yoksa binbir zahmetle yetişen insan kaynağınız kıyıda köşede bekler veya başka ülkelerin kalkınmasına hizmet eder ve sizde sadece bakarsınız. En kötüsü ise kontrol dışına çıkan nitelikli insan kaynağının 15 Temmuz hain darbe girişiminde olduğu gibi kendi ülkesi ve insanına kurşun sıkacak hale gelmesidir.
Nitelikli insan kaynağını etkili kullanmadan istenen hedefe varılamaz
Söz söylemek veya söz dinlemek seçeneklerinin temelinde de nitelikli insan kaynağı kullanımı yatmaktadır. Ülke olarak tarihi geçmişimiz bunu doğrulamaktadır. Bu çerçeveden bakıldığında nitelikli insan kaynağını etkili kullanmadan istenen hedefe varmak mümkün değildir. Nitekim yaşanan süreç bu durumu doğrulamaktadır. Bunun içindir ki kamu veya özel kesimin başarısında etkili kullanılan insan kaynağı nihayetinde ülke olarak oluşan yeni dünya düzeninde de yerimizin seviyesini belirleyecektir.
Özel sektörün kar motivasyonu bunu belirlerken kamu kesiminde ise objektif kurallar ve stratejik hedefler etkili olmaktadır. Kamunun etkinliği ise hem özel sektörü kamçılamakta hem de önünü açmaktadır.
Yıllardan beri üzerinde durduğumuz kariyer ve liyakat vurgusu hedefe ulaşmada belirleyici konumdadır. Kalkınma planlarında genel olarak yüksek verimlilikle kaliteli hizmet sunan insan kaynağına sahip, objektif ölçütlerin........
© Yeni Şafak
