Yalnız kalan gençlik ve yangın
Eşim;
-"Mutfakta bir kertenkele" var diye seslendi. Ne hoş? Beşinci katta bir kertenkele ha! Oysa bu kadar sıcakta kertenkeleler bile serin yerler ararlar diye düşünmüştüm. "Sakın öldürmeyin…" diye seslendim. Yerimden doğrulup mutfağa gidene kadar buzdolabının altına kaçmıştı.
Gördükleri öyle ahım, şahım bir kertenkele değildi. Bizim "Süleymancık" dediğimiz türden bir parmak uzunluğunda, ürkek, saydam bir zararsız… Tabii, bizimkilere gel de anlat. Gezdiği yerlere birer damla su damlatıp, yiyeceğini umduğum bir iki parça pisküvit ve balık tozunu ektim. Bir süre sonra saklandığı yerden çıkıp su damlacıklarına yöneldi. Belli ki susamış. Yiyeceklere dokunmadı sonra tekrar kaçıp buzdolabının altına saklandı.
Bu insanoğlu ne garip, kendisine zarar veren iki ayaklı yaratıklardan değil de, ürkek bir halde yürümeye çalışan susamış Süleymancıktan korkuyor. Oysa hiç te zararlı ve zehirli bir yaratık değil.
Yalnız kalmış. Tıpkı bizim gençlik kesimi gibi… Her şeyde olduğu gibi gençler de sahipsiz durumda…
***
Geçtiğimiz günlerde BTP'nin Afyonda Gençlik Kampı vardı.
Sevgili Hüseyin Baş, üç gün boyunca gençler ile beraber oldu, onlarla sohbet etti, siyasetin cilvelerini anlattı, kendi duygu ve düşüncelerini paylaştı. Başına gelenleri örnekler vererek ve Türkiye'nin içinde bulunduğu durumdan nasıl kurtulacağını anlatarak değerlendirdi.
Başından beri toplum........
© Yeni Mesaj
