menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ulusal güvenlik ve AB üyeliği

16 19
19.10.2025

Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde yayımlanan 19-08-2001 tarihli yazısıdır

Bazı çevrelerce "sendrom" olarak ifade edilen ulusal güvenlik hassasiyeti, iyi bilinmelidir ki ülkemizin mevcudiyetinin ve devamının teminatıdır.

Dünya dengelerine hakim süper güçlerin, stratejik konumumuz ve sahip olduğumuz kaynaklar nedeniyle hiç bir zaman vazgeçmedikleri "elde etme" projeleri hepimizce malumdur. Her türlü tehdide karşı, devletimizin 7'den 70'e tüm bireylerinin bu hassasiyeti göstermesi bir vatandaşlık görevidir.

Ayrıca üniter yapımızın korunması, demokratik sistemin devam için de, güvenlik meselesi, devlet geleneğinde asla taviz verilmeyecek bir zorunluluktur.

Ulusal güvenlik konusunda milletin temsilcilerine karşı Bakanlar Kurulu sorumludur.

Başbakanın imzaladığı "Milli Siyaset Belgesi" ile ana hatları belirlenmekte; "Milli Askeri Strateji Dokümanı"yla da Silahlı Kuvvetler bunu tamamlamaktadır. Yani, ulusal güvenlik sadece askerî kanada mâl edilecek bir mesuliyet değil; sivil ve askerî birimlerin ortak planıdır.

Buna rağmen hayati meseleye karşı yapılan eleştirilere tek ciddi yanıt Genelkurmay'dan gelmiştir. Genelkurmay "her ileri adımın ulusal güvenlik gerekçesiyle kesildiği" şeklindeki devletimizin kurumlarını hedef alan ifadeleri; dile getiriliş tarzı ve zemini........

© Yeni Mesaj