Türkiye yol ayrımında
Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde yayımlanan 07-09-2012 tarihli yazısıdır
Avrupa Parlamentosu, aday ülkelerin oylandığı toplantı sonrası, Güney Kıbrıs Rum Kesimi'ne adaylık yolunu açtı.
Lüksemburglu parlamenterin hazırladığı Kıbrıs raporunu değerlendirerek verilen kararda, Rum kesiminin ekonomik ve diğer şartları dikkate alındığında adaylık yeterliliğine sahip olduğu belirtildi.
KKTC ve Türkiye'ye yönelik sert eleştirilerin de yer aldığı aynı açıklamada, 2 kesimin birleşmesi yönündeki çabaları zorlaştıran (?) Türk tarafı adeta "işgalci" olarak nitelendirildi.
Birleşme sağlanamazsa bile bu durumun Güney Kıbrıs'ın adaylık sürecini engellemeyeceği vurgulanan karar, Türkiye'ye karşı AB'nin bir nevi restidir. Zira, garantör konumundaki Türkiye'nin ada'yı ilhakı durumunda, bunun kendi adaylığını etkileyeceği, bir anlamda tehlikeye sokacağı açıkça dile getirilmiştir.
1960 yılında, Yunanistan ve İngiltere ile beraber Kıbrıs'ın garantörü olduğunu ilan eden Türkiye o tarihten beri, adadaki Türk nüfusun tanınması ve varlığını sürdürmesinde yegane destek olmuştur.
Yunanistan ve topyekün Batının gözünde adanın tek sahibi olarak gösterilmeye çalışılan Rum kesimine karşı bu sıfatını kullanarak milleti, dili, dini, tarihi bir olan kardeşlerine sahip çıkmıştır.
Bu sebeple Kıbrıs her zaman bizim bir parçamız olarak görülmüş, adanın........
© Yeni Mesaj
