menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Büyük oyun -2

35 10
09.07.2025

Sapık hezeyanların tarihi geçmişi

Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde 07.01.2013 tarihli yayımlanan yazısıdır

Arap Baharı sürecinde tekrar gündeme gelen Şii-Sünni fitnesi bugün Hz. Ali'ye inanan Müslümanları din dışı ve sapık olarak göstermektedir.

CIA bağlantılı bazı müftüler, Hz. Ali sevdalılarının, -haşa- Hz. Ali'yi Allah kabul ettiklerini, bu sebeple katledilmelerinin vacip olduğunu ifade etmekteler.

Şia âleminin üzerinden yürütülen İslam'ı yok etme planları aslında bugüne ait değil.

Şiayı Abdullah b. Sebe isimli bir hayal kahramanın kurduğunu iddia eden kişiler, onun ağzından sanki Şiiliğe mal edilmiş görüşleri İslam itikadına sokmaya çalışmışlardır.

Böylece yanlışlar ve uydurmalar Şiilik yolu ile İslam'ın gerçekleri imiş gibi gösterilmiş, aynı zamanda Şiilerin inandıkları da sapık ve batıl kabul ettirilmiştir.

Abdullah b. Sebe'den rivayet yapan ilk kişi Seyf b. Ömer'dir. Yalan hadis uydurduğu bilinen bu kişiden sonra tarihçi Taberi de İbn Sebe'den hadis nakletmiştir.

Zaman içinde müsteşrik mantık aynı gerekçelerle İbn Sebe'den nakillere yer vermiştir.

Nicholson, Van Vloten, J. Wellhausen, Dwight Donaldson ve Ahmed Emin müsteşrik yazarlardır.

Bu kişiler, Şia'nın Yahudi olduğu iddia edilen Abdullah b. Sebe tarafından kurulduğu ve Şia'nın sapık olduğu tezini işlemiştir.

Ahmed Emin, Fecr'ül İslam adlı eserinde Taberi'den alıntılar ile Hz. Osman dönemi ve Ebuzer Gıffari'nin ona karşı çıkmasını anlattıktan sonra 276. sayfada şunları yazıyor:

"Şiilik, İslam'a karşı güdülen kin ve düşmanlık yüzünden........

© Yeni Mesaj