menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Asıl hürriyet Allah’a kulluktur

19 37
yesterday

Prof. Dr. Haydar Baş'ın, İcmal Dergisi Haziran 2015 sayısında yayınlanan yazısıdır

Hiçbir insan bağımsız değildir; mutlaka bir şeye kuldur. Dolayısıyla insan ya Allah'a kul olacaktır ya da her neyi tercih ettiyse...

Bu temel tespitten sonra şunu da hemen belirtelim ki; Allah'a kulluk noktasında gereken hassasiyeti göstermediğimiz de bir hakikat...

Cenab-ı Hakk'ın talebi, insan olarak bizden kulluğumuzu bilmemiz ve bu idrak içerisinde hayatımızı sürmemizdir.

Biz, namaz kılmış olsak, oruç tutmuş olsak fakat kulluk idraki içerisinde olmasak bunun bir ehemmiyeti yoktur. "Ameller niyetlere bağlıdır" esasına göre; yapılan ubudiyet kulluğa endeksli olacak ki Allah indinde makbul olabilsin. Dikkat edilirse, günlük hayatımızda "Allah rızası" ifadesi dilimizden düşmez. İşte bu, işin özüdür, esasıdır.

İnsan ya nefsanî duygularıyla veya Rahmanî duygularıyla hayatını yaşar. Nefsanî duyguların kaynağı şeytan ve nefistir. İnsan bu kaynakların yönlendirdiği duyguların esiri olarak hayatını devam ettirir fakat kendini özgür zanneder. Çünkü ölçüsüz ve sınırsız bir hayat sürmektedir. Hâlbuki o, nefsinin ve şeytanın kölesidir.

Daha önceki makalelerimizde bahsi geçti; Batı'nın hayat telakkisini ifade ederken, "biz hürüz" diyen Batılı'nın haddizatında hür olmadığını, nefsanî ve şeytanî güçlerin esiri olduğunu ifade etmiştik.

Ama onlar bunu bilmediği için, yaşantılarını "hürriyet" kelimesiyle izah ediyorlar. Yanılıyorlar çünkü insanın hürriyeti bu anlamda değildir.

Bir de Rahmanî bir esaret veya kulluk........

© Yeni Mesaj