Şara yönetimine hamilik Türkiyenin çıkarına değil
ABD-İsrail ikilisi nasıl bir Ortadoğu istiyor sorusunun cevabını merak ediyorsanız Gazze'ye, Batı Şeria'ya, Lübnan'a ve son olarak Suriye'ye bakın.
Suriye'de son gelişmeler tam bir turnusol. İstikrarı, bütünlüğü, millet birlikteliği kaybolmuş, kendisini korumaktan aciz olan bir Suriye tablosu var karşımızda.
Durum böyle olunca İsrail hiç boş durur mu? Bir taraftan Suriye'de etnik ve mezhepsel ayrımcılığı körüklüyor, diğer taraftan da Suriye'nin stratejik noktalarına saldırılar düzenleyerek istikrarsızlığı körüklüyor.
Tabi, Suriye bu istikrarsızlığa nasıl sürüklendi, bunun da tarihi sürecini iyice anlamak gerekiyor. Çünkü bu süreç bir anda olmadı. ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerin Suriye'de terör örgütlerini vekil güç olarak kullanarak Suriye'de başlattıkları iç savaş, bu bahaneyle ABD'nin Fırat'ın doğusuna üsler kurması ve Suriye'nin PKK'sına verdiği destek, Batılı ülkelerin Suriye'ye uyguladığı ambargolar ve daha nice uygulamalar Suriye'de bugünkü tabloya neden oldu ama Türkiye'deki siyasilerin de bu sürece katkılarını unutmamak lazım.
Eğer siyasilerimizin nezdinde "Dost Esad, zalim Esed" olmasaydı, Suriye sınırı yolgeçen hanına çevrilmeseydi, bugün üniter yapısı olan, İsrail'in böyle saldırılar yapamadığı, daha istikrarlı bir Suriye olacaktı.
Ama diyeceksiniz ki, "Esad'ın hiç mi suçu yok?" elbette yanlışları oldu, eğer yanlışları olmasaydı, bugün Suriye bu noktalara gelmezdi. Esad yönetiminin yetkilileri de bu noktada iyi bir muhasebe yapması lazım.
Yine her şeye rağmen, Esad döneminde ABD-İsrail ikilisi işgal ve parçalama projelerini bu kadar pervasızca........
© Yeni Mesaj
