İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir
22 Ekim'de MHP lideri Devlet Bahçeli'nin "Öcalan" çağrısıyla başlayan yeni açılım süreci, yapılan yeni açıklamalara bakılırsa oldukça tehlikeli bir noktaya doğru gidiyor. Yıllar önce idam ipi atarak asılmasını talep ettiği Öcalan'a, bu yeni süreçte teröristbaşı demekten de imtina ederek "PKK'nın kurucu önderi" diyen Bahçeli, "yeni bir kimlik" çağrısıyla devam etmişti, şimdilerde ise yeni tekliflerle el yükseltmeye devam ediyor.
Bahçeli, bu sefer de, "Cumhurbaşkanı'nın iki yardımcısı olsun, biri Kürt, diğeri Alevi olsun" sözleriyle gündemde. Gazeteci İsmail Saymaz yazısında, Bahçeli'nin bu ifadeleri, birkaç ay önce MHP milletvekilleriyle gerçekleştirdiği toplantıda söylediğini belirtti. Bahçeli'nin bu sözleri MHP kanadından henüz yalanlanmadı, hatta teyit eden açıklamalar geldi.
Bahçeli'nin başdanışmanı ve Türkgün'ün başyazarı Yıldıray Çiçek, tartışma yaratan sözlere dair bir yazı kaleme aldı. Çiçek yazısında şunları belirtti:
"Sayın Devlet Bahçeli'nin ismi üzerinden, 'Cumhurbaşkanı'nın iki yardımcısı olsun; biri Kürt, diğeri Alevi olsun' şeklindeki tartışmalar, kulis bilgisi olarak gündemde yer bulmaya başlamıştır. Bu tartışmalara 'Devlet Bahçeli vizyonu' çerçevesinden baktığımızda sözün özünde vatanına, bayrağına ve ülke değerlerine bağlı Kürt ve Alevi kardeşlerimizin her türlü temsil makamında yer alabileceğine dair güçlü bir kardeşlik vurgusu yatmaktadır."
Ama mesele hiç de Çiçek'in iddia ettiği gibi "tozpembe" değil. Bahçeli'nin bu teklifine bakın nasıl tepkiler yükseldi?
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, "Yırtıp attığımız Sevr'in 72. ve 145. maddeleri; soy, dil ve din azınlıklarını da içeren ve halkın bütün kesimlerinin oransal temsilini sağlayacak nitelikte bir sistem, Türkçeden başka bir dil........
© Yeni Mesaj
