Din Allahın Kuranda anlattığı, Ehl-i Beytin yaşadığıdır
Türkiye, bir İslam ülkesi, nüfusunun yüzde 99'u Müslüman, halk yıllardır dindar olduğu gerekçesiyle kendisini muhafazakar olarak tanımlayan siyasileri tekrar tekrar iktidara getiriyor.
Peki, bu tabloya rağmen ülkemizdeki ahlaki yozlaşmanın sebepleri nelerdir? Gerçekten dinin yaşandığı bir ülkede böyle bir yozlaşma olabilir mi?
Ya da şöyle soralım, böyle bir ahlaki yozlaşmanın yaşandığı bir ülkede din gerçekten yaşanıyor mudur?
2015'ten sonra bu ahlaki yozlaşmanın tırmanarak arttığını söyleyebiliriz. Zaten gazetelerin 3'üncü sayfaları, ana haber bültenlerindeki iç karartıcı haberler yaşanan vahameti gözler önüne seriyor. İşlenen suçların sayısı da, niteliği de hızla tırmanıyor.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Ebedi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Meltem TV'de katıldığı bir programda, konuyla alakalı bakın neler söylemişti:
"İslami konularda ciddi araştırmaları olan bir kişiyim. Kuran-ı Kerim'de 'sakal bırakın, cübbe-şalvar giyin, sarık takın' diye bir ayet var mı? Peki, bir hadis-i şerif var mı? O zaman nereden çıktı bu din tarifi?
Kendilerine göre bir din uydurmuşlar, bunun adına İslam demişler, böyle ise adın Müslümandır, değilsen 'Müslüman değilsin'...
Allah'ın dini Ku'ran'da geçendir. Allah'ı tanımak istiyorsak Kur'an'a bakacağız.
Rabbimizin bize emrettiği şu amelleri bütün Müslümanların yapması gerekir: 'Sabredin, kanaat edin, tefekkür edin, izan ve iman sahibi olun, Allah'tan korkun, Allah'ı sevin, Allah'ı çok zikredin…'
Size bu adamlar böyle bir dinden bahsediyor mu?"
Evet, bugün yaşadığımız en büyük problem, dini anlatanların da, dindar olduklarını söyleyenlerin de din algısının yanlışlığı… Yaşadığımızı iddia ettiğimiz din ile Hz. Peygamber'e inen din arasında dağlar kadar fark var.
Din kanattır, tefekkürdür, sabırdır, şükürdür, edeptir, iyilikte bulunmaktır, cömertliktir, sözünde durmaktır, yalan........
© Yeni Mesaj
