Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz
Türkiye'de iktidar ve ortakları İmralı'nın şekillendirdiği yeni açılım süreci ve yeni anayasa tartışmalarıyla meşgulken, ana muhalefet de soruşturmalar, operasyonlar ve davalarla meşgul. Peki, milletin gerçek sorunlarıyla kim ilgileniyor?
Teröristbaşı ve teröristlerin talepleri karşılanırken, bunun için Meclis bünyesinde komisyon dahi kurulurken; patır patır dökülen şirketlerle, açlık sınırı altında maaşa talim eden emekliler ve asgari ücretlilerle, zarar ettiği için üretemeyen çiftçilerle, maliyetler altında ezilen esnafla sanayiciyle, tüccarla kim ilgileniyor?
Millet sahipsiz. Milletin sorunlarının çözülememesinin nedeni mevcut anayasa değil, Türk Milleti tanımı değil, laiklik değil, cumhurbaşkanı yardımcısının Kürt ya da Alevi olmaması değil, bilakis ülkemizi yöneten siyasilerin iş bilmemesidir, çözümsüzlüğüdür. Bugün iktidarıyla muhalefetiyle gündemde tutulan konular ise, bu gerçek gündemin üstünün örtülmesi için cambaza bak oyunlarıdır.
Bugünkü yazımızda ülkemizin gerçek gündemi olan ekonomik sorunlara "istihdam ve üretim kaynağı şirketlerimizdeki iflaslar" penceresinden bakalım.
Türkiye'nin lokomotif sektörlerinden biri olan tekstil ve hazır giyim, bu yılın ilk yarısında büyük bir darbe aldı. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği'nin (İTHİB) açıklamasına göre, yılın 6 ayında yaklaşık 300 şirket konkordato ilan etti. Bu durum sadece iflas eden firmalarla sınırlı değil; tedarik zincirinde yer alan yüzlerce işletmenin de aynı tehlikeyle karşı karşıya kalabileceği belirtiliyor.
Konkordato ilan eden bir firma sadece kendi ayakta kalma mücadelesi vermiyor; ona bağlı onlarca tedarikçi, yan sanayi ve hizmet sağlayıcı da alacaklarını tahsil edemediği için mali sıkıntıya giriyor.
Ana firma kurtarılmaya çalışılırken, onunla çalışan tüm........
© Yeni Mesaj
