Yeni anayasa: 400 vekil mi, referandum mu?
O gün milletvekilleri, kamuoyundaki büyük tepkiye kulak verdi ve Türkiye'yi çok daha büyük bir krize sürükleyebilecek bir kararı engelledi. Meclis, halkın iradesiyle çelişmeyen bir duruş sergiledi; belki de Türkiye son anda büyük bir felaketten döndü.
Bugünse "Yeni Anayasa" adı altında yürütülen süreçte benzer bir eşikte duruyoruz. Süreç, disiplinli ve kararlı bir şekilde işletiliyor olabilir, ancak bu, milletin menfaatine olduğu anlamına gelmez.
Tıpkı 1 Mart'ta olduğu gibi bugün de Meclis'in -eğer gerçekten halkın sesine kulak verirse- bu gidişata "dur" deme ihtimali vardır. Bu, aynı zamanda demokrasi adına da önemli bir sınav olacaktır.
İktidar bloğu, 400 milletvekiline ulaşmayı hedefliyor. Hatta mevcut tabloya bakıldığında, bu sayıya sadece 9 vekil kaldığı görülüyor.
Ancak 20 Temmuz 2025'te Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un yaptığı dikkat çekici açıklama, sürecin yönüne dair önemli bir kırılma işareti taşıyor:
"400 vekil bulunsa dahi anayasanın köklü bir şekilde değişmesi için referanduma gidilmesi gerekir."
Bu beyan, iki yönlü okunabilir:
1- "İyi polis–kötü polis" stratejisinin bir parçası olarak kamuoyunun tepkisini azaltmak amacıyla söylenmiş olabilir.
2- Ya da Uçum, 400 vekil tamamlanamazsa referandum seçeneğini baştan 'zaten planlıydı' algısıyla meşrulaştırmak için bu söylemi öne çıkarmış olabilir.
Bu noktada BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın 14 Temmuz 2025 tarihli uyarısı, sürecin toplumsal ve siyasal boyutunu anlamak açısından önemlidir:
"Yetkilerini alıp Meclis'i işlevsizleştiren, Meclis'e hiçbir şey sormayan siyasi bakış açısının, Terörsüz Türkiye için Meclis'te komisyon kurması, 'cambaza bak' oyunudur. Milleti de bu sürece dahil edip tüm sorumluluğu millete mal etmektir... Madem milletin onayını almak istiyorlar referandum yapsınlar. Ama yapamazlar, çünkü millet bunu istemiyor."
Bu sözler, sürecin halk desteğinden ziyade teknik ve psikolojik mühendislik yoluyla meşrulaştırılmaya çalışıldığına işaret etmektedir
PEKİ, HALK NASIL İKNA EDİLECEK?
Senaryolar çok çeşitli:
Toplumsal olaylar, güvenlik krizleri, kişisel çıkar gruplarına yönelik vaatler, hatta ekonomik teşvik mekanizmaları...
Son dönemde yaşanan bazı gelişmeler,........
© Yeni Mesaj
