menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Uyuşturucudan sanal kumara: Sessiz tehlike

24 1
19.09.2025
Gençlik, bir ülkenin geleceğidir. Türkiye ise nüfus yapısı gereği bu gerçeği hem fırsat hem de risk olarak taşıyor. Son yıllarda akademik veriler ve klinik bulgular, gençler arasında alkol ve uyuşturucu kullanımının, ergenlerin ise sanal bahis ve çeteleşme gibi tuzaklara sürüklenmesinin giderek arttığını gösteriyor. Bu, rastgele bir haber başlığı değil; klinik laboratuvar ve tedavi merkezlerinin her gün karşılaştığı somut bir gerçek.

Sahnedeki görüntü hep aynı: "Uyuşturucuya bulaştılar, bahis çetelerinin ağına düştüler" diye üzülüp geçiyoruz. Oysa bu dramın arkasında çok daha derin nedenler var: umutsuzluk, işsizlik, eğitim eksikliği, aile içi kopukluk ve geleceğe dair yıkıcı bir karamsarlık.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş bu tabloyu şöyle özetliyor:

"Gençler uyuşturucu ve sanal kumar tuzağına düşüyor… Bu adam ne okuyor ne çalışıyor! Bu ne demek? Umudu yok, hayali yok, geleceğini görmüyor, psikolojik buhranda. Ondan sonra o çetelerin ağına düşüyor."

Bu sözler sadece bir siyasî değerlendirme değil, sahadaki gerçekliğin bir yansımasıdır.

Veriler de bu gözlemleri destekliyor. Klinik başvurulara dayanan çalışmalarda, bağımlılık şüphesiyle hastaneye gelen çocuk ve ergenlerde 'un üzerinde madde ya da alkol pozitifliği raporlandı; 15–18 yaş arası grup en yüksek riski taşıyor. Çoklu madde kullanımı ve amfetamin tipi uyarıcıların yükselişi ise durumu daha da ağırlaştırıyor.


Çözüm nerede?


Sokak baskınları, operasyon fotoğrafları ve cezai düzenlemeler tek başına yeterli değil. Çözümün en etkili ayağı aile ve ailenin güçlendirilmesidir. Akademik literatür, aile........

© Yeni Mesaj