Tarla ile market arasındaki makas: Kimin cebine, kimin zararına?
Benzer bir tablo patateste de yaşanıyor. Çiftçi, kilosunu 8 liraya mal ettiği üründen zarar ederken tüketici 20 liradan aşağıya patates bulamıyor. Kimi ürünlerde bu fark 00'ü, hatta @0'ü buluyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği'nin verilerine göre havuç tarlada 11 lira iken markette 47 lirayı aşıyor. CHP'li milletvekillerinin Meclis gündemine taşıdığı örneklerde de aynı çarpıklık var: Tarlada 3 lira olan domatesin 45 liraya, 5–6 liraya mal edilen biberin 60–80 liraya satıldığı belgeleriyle ortaya kondu.
Peki neden bu makas bu kadar açılıyor? Üretici kazanamıyor, tüketici ucuza yiyemiyor; ama bir yerlerde büyük kazanç sağlanıyor. İşte sorulması gereken budur.
Aracılar zinciri ve maliyetler
Tarla ile mutfak arasına dizilmiş çok sayıda aracı bu farkın ilk nedeni. Tüccar, komisyoncu, nakliyeci, depocu, perakendeci derken her basamak fiyatın üzerine yeni bir yük bindiriyor. Bir domates tarladan çıkıp sofraya ulaşana kadar 7–8 farklı el değiştiriyor. Bu zincirin her halkası kendine düşeni alıyor; ama çiftçinin alın teri aynı oranda değerlenmiyor.Buna bir de girdi maliyetlerini eklemek gerekir. Mazot, gübre, elektrik, ambalaj, depolama… Hepsi üreticinin belini büküyor. Çiftçi maliyeti karşılamak için ürününü daha yüksek fiyattan satmak istese de tüccarın baskısıyla düşük fiyata razı........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Mort Laitner
Stefano Lusa
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Robert Sarner