menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İnsanı unutan çağ

12 9
18.10.2025
Prof. Dr. Haydar Baş'ın 1998 yılında yaptığı o unutulmaz konuşmasında söylediği bir cümle bugün hâlâ kulaklarımızda yankılanıyor:

"Bir bakıma insanı biz yalnız bıraktık."

Ne kadar sade, ne kadar derin bir tespit...

Gerçekten de öyle değil mi?

Teknolojiyle, bilgiyle, üretimle, sistemle o kadar meşgul olduk ki insanı unuttuk.

Yani, o sistemi kuran, o üretimi yapan, o bilgiyi işleyen varlığın kendisini...

İnsanı anlamadan, insan için bir gelecek kurabileceğimizi sandık.

Sonuç ortada: Yalnızlaşan birey, yönsüzleşen gençlik ve mesuliyet duygusunu yitirmiş bir toplum.

YALNIZ İNSAN: TEKNOLOJİNİN GÖLGESİNDE KAYBOLAN RUH

Bugün elimizde her türlü teknik imkân, her türlü bilgi var ama insanı anlamaya dair kabiliyetimizi kaybettik.

Haydar Hoca o gün, bir delikanlı üzerinden meseleyi öyle güzel özetlemişti:

"Kitaba bakıyor ama kendisi bir başka âlemde seyrediyor."

Bugünün gençliği, bu cümlenin tam karşılığı.

Ekrana bakıyor ama düşünmüyor.

Dinliyor ama anlamıyor.

Okuyor ama hissetmiyor.

Zekâ var, hafıza var, fırsat var; ama bir eksik var: sorumluluk bilinci.

İnsanın bilgiye erişimi arttı ama iç dünyası aç kaldı.

O boşluk da, "mesuliyetsizlik" dediğimiz hastalıkla doldu.

Haydar Hoca'nın ifadesiyle:

"Bu, öyle bir hastalık ki kendini hiçbir şeyden mesul kabul etmiyor. Mesuliyetsizlik, duyarsızlık artık ne........

© Yeni Mesaj