İdamdan müzakereye: Bir sürecin sessiz yürüyüşü
Söz konusu siyasi çizginin kariyerinde bir kırılma noktası, 1999'da verilen Abdullah Öcalan idam kararıyla ilgilidir. Ankara 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, 29 Haziran 1999'da Öcalan hakkında idam kararı vermiş, bu karar 25 Kasım 1999'da Yargıtay tarafından onanmıştır. Ancak 12 Ocak 2000'de dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, ANAP lideri Mesut Yılmaz ve söz konusu partinin genel başkanı arasında gerçekleşen liderler zirvesinde, AİHM'in ihtiyati tedbir kararı gerekçe gösterilerek, infaz süresiz olarak askıya alınmıştır.
Bu süreç yalnızca belgelerle değil, sonradan yapılan açıklamalarla da teyit edilmiştir. En açık eleştiri, yıllar sonra AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz tarafından yapılmıştır. Kapusuz, 4 Temmuz 2007 tarihinde şunları söylemiştir:
"Karar Başbakanlık'ta iki yıl bilinçli olarak bekletilmiş, idam engellenmiştir."
"MHP, hükümet ortağının bölücübaşına verilen idam cezasını müebbet hapse çeviren kanun teklifine göz yummuş, hükümet ortaklığını yani koltuk sevdasını bebek katilinin idamına yeğlemiştir."
"Terörist başı, İmralı'da aldığı her nefesi, Bahçeli yönetiminin engin hoşgörüsüne borçludur."
(Kaynak: Yeni Şafak, 4 Temmuz 2007)
Yine dönemin AK Parti Milletvekili Ramazan Toprak, Meclis'teki idam oylaması sırasında, ilgili partinin genel başkanının, vekillerini ret yerine kabul oyu kullanmaları yönünde yönlendirdiğini belirtmiştir. Süreç, sadece muhalif açıklamalarla değil, iç muhalefetle de belgelenmiştir. Dönemin MHP Milletvekili Edip Özbaş, Öcalan'ın........
© Yeni Mesaj
