Erken seçim gerçekten bir çözüm mü?
"Sandığı ortadan kaldırmaya kalkma, efendi gibi sandıkla gideceksin. 2 Kasım ortada… 2 Kasım'a sen bir sandık koymazsan, kasıma ben bir sandık koyarım. Seni yüzde 29'la orada oturtmayacağız. Hiç rahat etme, aparatlarına güvenme."
Bu çıkışa Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin grup toplantısında verdiği yanıtla net bir tavır ortaya koydu:
"Anayasa ve seçim kanunu değişmediğine göre cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri 2028'de, mahalli idareler seçimleri 2029'da yapılacaktır. Takvimde parmağını rastgele bir pazar gününe bastırıp 'Şu tarihte seçim yapılsın' demek hayaliniz olabilir ama siyasetin ve milletin böyle bir gündemi yok."
Peki, gerçekten öyle mi? Erken seçim çağrıları siyaseten gerçekçi mi? Daha önemlisi, mevcut seçim sistemi içinde erken bir sandık, mevcut problemleri çözmeye yeter mi?
"SEÇİM PİYASASI" VE MEVZUAT ENGELLERİ
Bugün muhalefetin önünde duran temel engellerden biri, seçim yasasının güncel haliyle adaletsiz bir zemine dönüşmüş olmasıdır. Bu yasa ile seçime gitmek, yalnızca teknik değil, aynı zamanda siyasal açıdan da ciddi bir dezavantaj yaratmaktadır. Altılı Masa deneyimiyle kurulan strateji, sistemin doğasına nüfuz edememiş; iktidar aritmetiği aynen korunmuştur.
Eğer seçimden önce ortak bir payda belirlenmezse, seçim sonrası oluşacak meclis aritmetiğinin farklı........
© Yeni Mesaj
