Büyük Ortadoğu Projesinde yeni aşama
Bu şekillendirme süreci; halkların kendi yöneticilerine yabancılaştırılması, milli hafızanın silinmesi ve toplumsal fay hatlarının sürekli kaşınması gibi çok katmanlı müdahalelerle yürütülmüştür. Günümüzde bu süreç Türkiye'yi de kapsayacak şekilde genişlemektedir. Bu yalnızca dışsal değil; içeriden işleyen bir yapısal dönüşüm programıdır. Ortadoğululaştırma olarak adlandırılabilecek bu model, Türkiye'de de benzer kodlarla kurgulanmaktadır.
ORTADOĞULULAŞMA MODELİ: ÜÇ SABİTLİ BİR DİZAYN
Bu dönüşüm üç temel sabit üzerine inşa edilmiştir:
Halkla sosyolojik ve kültürel bağları zayıf elit kadroların yönetime getirilmesi, meşruiyet krizini derinleştirmektedir. Irak'ta Saddam, Suriye'de Esad örneklerinde olduğu gibi, lider figürler halktan koparılarak sistem çözümsüzlüğe sürüklenmiştir.
Eğitim ve medya politikalarıyla milli tarih, dil, örf ve değerler silikleştirilmiş; modernleşme adı altında bir yabancılaşma süreci işletilmiştir. Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Birliğin Temel Unsurları konferanslarında ve Dini ve Milli Birliğimize Yönelik Tehditler adlı eserinde bu kültürel çözülmeye dikkat çekmiştir.
Mezhep, etnik kimlik ve hizip temelli ayrıştırıcı siyaset, "çoğulculuk" ya da "eşitlik" maskesiyle sunulmakta; oysa bu, "parçala ve yönet" anlayışının güncellenmiş halidir.
Bugün sıkça tekrarlanan "Hedef Türkiye" söyleminin, eylemsizlikle malul olduğu dikkat çekmektedir. Gerçek bir tehdit varsa, buna dair askerî, diplomatik ve stratejik adımların hangileri atılmıştır? Söylem, çoğu zaman toplumun mevcut iktidar etrafında kenetlenmesini sağlamak üzere bir psikolojik........
© Yeni Mesaj
