Atatürkü din düşmanı gibi göstermeye çalışanların asıl derdi nedir?
Burada asıl mesele şudur: Din istismarcılarına alan açmak, onları "inancın yegâne temsilcisi" olarak meşrulaştırmaktır. Oysaki Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, bu milletin inanç değerlerini modernleşme ile çatıştırmadan, birlikte yaşatmayı başarmış bir liderdir. Eğer siz bu hakikati görmezden gelir, Atatürk'ü dinle kavgalı bir figür gibi sunarsanız; laikliği "dinsizlik" olarak lanse eden siyasal İslamcı söylemin değirmenine su taşımış olursunuz.
Tam da bu noktada, BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın şu sözleri tarihsel bir uyarı niteliğindedir:
"Türkiye'de huzur içinde yaşanmasını istemeyen aşırı uç iki tarafın da buluştuğu nokta şudur: Atatürk dinsizdir! Hakikat bunun tam tersidir. Eğer İslam dinine birisi hizmet etmişse, o hizmeti en çok yapan kişi Atatürk'tür. Eğer Türklüğe hizmet edilmişse, onu da en fazla yapan Atatürk'tür. Antiemperyalist duruşun en güçlü temsilcisi yine Atatürk'tür."
Bu ifadeler yalnızca tarihî bir hakikati değil, günümüzde Atatürk üzerinden üretilen sinsi algı operasyonlarının da panzehirini sunmaktadır.
Nitekim Atatürk'e yönelik "din karşıtı" ve "Kürt düşmanı" algısı yalnızca iç politik aktörlerin ürünü değildir. 1930'lu yıllarda Almanya'da yayımlanan bazı metinlerde, özellikle hilafetin kaldırılması ve doğudaki aşiret yapılarının tasfiyesi gerekçe gösterilerek Atatürk hedef alınmıştır. Bu metinlerde, İngiliz istihbaratına çalışan çevrelerin etkisiyle, Kemalist Cumhuriyet'in........
© Yeni Mesaj
