menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Makam mı marifet mi?

14 3
12.12.2025

Gecenin künyesi karanlıktı, yıldızlar bile ses vermiyordu.

Bir derviş yürürdü izsiz, sessiz, gölgesi bile ardına düşmüyordu.

Sordular ona, "Ey vakit yolcusu, söyle şimdi, makam mı istersin, marifet mi?"

Başını kaldırdı, gözlerinde geceyi yaran bir ışık:

"Makam ateşten bir gömlektir, giyen yanar, giymeyen donuk kalır.

Marifet Hakk'ın nefesidir, açana nur olur, kapatana kor kalır."

Bugünün adı, dünya.

Tıka basa madde kokar, dünya el uzatır, "Gel, sahip ol bana!" der.

Yarının tadı, mana.

Onda mülkiyet yoktur, mana kula fısıldar:

"Gel, kendini bul bana erişerek."

Makam övünç ister, marifet sessizlik.

Makam kalabalık ister, marifet ıssızlık.

Makam sana "Ben oldum" dedirtir, marifet "Hiç oldum" sözünde diriltir.

Yunus da böyle bir kavşaktan geçmedi mi?

Hünkâr'a vardı, eğdi başını, "Ben taş çeker, odun söker, kapınızda kul olurum" dedi.

Hünkâr baktı ona uzun, hem gözünün içine, hem gönlünün derinine:

"Bre Yunus, buğday mı istersin, nefes mi?"

Bu sorunun içinde bir ömür gizliydi, içinde dünya ve ahiret tartısı saklıydı.

........

© Yeni Mesaj