Buğday mı istersin, himmet mi?
İnsanoğlunun yaşamında bazı kırılma noktaları vardır.
Bir zaman içinde bulunduğu
durumun etkisi ile tekdüze bir yolculuk sarmalına düşer.
Her şey aynı gelmeye başlar. Tat lezzet almaz yaptıklarından.
Tam da bu noktada önüne bir fırsat çıkar. Hayatının değişmesi artık bir an meselesidir.
Yunus da böyle bir ikilem ile karşı karşıya gelmişti. Ona sunulan himmet, gerçek ilahi aşk şerbeti idi.
Fakat dünya meşgalesi içinde olan insan dertleri yüzünden köylülerinin ihtiyacını karşılamak için, mana alemini reddederek, maddenin peşine düşmüştü.
Yolun yarısına geldiğinde, "Neyden vazgeçtim ben?", "Ne olaki bu himmet?" deyip, Hünkara tekrar geri koşmuş, ama Hünkar ona, "Senin anahtarın artık bizde değil, var git Taptuk Emre dergahına, kısmetin o kapıda" demişti...
Yaşanılan hikaye bilenlerin malumu...
Madde ve mana aleminin olduğu bu fani dünyada insan, meşgalesi içinde unutuyor, fark etmiyor çıktığı yolun nereye vardığını...
"Sular hep aktı geçti
Kurudu vakti geçti
Nice han, nice sultan
Tahtı bıraktı........
© Yeni Mesaj
