En az elli yıl evvel, Erzurumlu aşık Reyhani, yaşadığı devrin sosyal ve ekonomik net bir fotoğrafını da veren bu davetine icabet edip gerçekleri, hayatın gerçeklerini yazacak kaç gazeteci kaldı?

'Aman gazetecci gel bizim köye

Bizde olan türlü helleri de yaz'

derken, hem o günün olumsuzluklarını, vatandaşın ihmal edilmişliğini bir şair hassasiyetiyle beyan ediyor hem de gazetecilere görevlerini hatırlatıyor.

Gazete dediğin, gazeteci dediğin, televizyon dediğin televizyoncu dediğin köylüsünden kantlisine, amirinden memuruna, esnafından çiftisine kadınından erkeğine toplumun bütün kesimlerinin dertlerini dile getirir ve yönetici takımın dikkatlerini o tarafa yönlendirir.

© Yeni Mesaj