menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kiminin ahtapotu kiminin de turpu

28 1
31.05.2025
Şu yaşadığımız olaylara, şu tartıştığımız başlıklara ve verilen örneklere bir bakar mısınız?

İş öyle bir noktaya geldi ki artık sokaktaki insanımız, kendi halinin, derdini unuttu, 'sizinkinin turpu bizimkinden daha büyük. Bizimkinin ahtapotu, sizinkinin ahtapotunu yutar' tartışması yapıyor.

Bir kez daha insanımıza seslenmek istiyorum: Kardeşlerim! Partiler din, liderler peygamber değildir.

İman edenlerin teslimiyet göstereceği, taviz vermeyeceği Yüce Allah'tır, Peygamber Efendimizdir ve Ehl-i Beyt'idir.

Birilerinin ihtirasları, hedefleri, süfli arzuları için yanlışa yanlış demekten vazgeçmeyin. Benim anlayışım' diyerek zulme, yanlışa ortak olmayın.

Bırak haksıza taraf olmayı kim olursa olsun haksızlık karşısında susmayın. Yoksa dilsiz şeytanlardan olursunuz.

Ve unutmayın ki! Mazlumun dini sorulmayacağı gibi zaliminde dini sorulmaz. Mazlum hangi dinden olursa olsun yardım edilir. Zalim hangi dinden olursa olsun karşı durulur.

Siyasete dönersek

Sayın Erdoğan ilk önce 'silkeleyin' talimatı verdi. Bir şey düşmeyince heybeyi işaret etti ve 'turpun büyüğü heybede' diyerek İmamoğlu'nu gösterdi.

CHP, 'yok, yok! Turpun büyüğü Kıbrıs'ta' karşılığını verip Halil Falyalı'nın muhasebecisini masaya sürdü. İddialar yenilir, yutulur cinsten değildi ama ülkemiz gündeminden düşürüldü. Özgür Özel bile konuyu bir daha ağzına almadı.

Sonra Sayın Erdoğan, İBB'deki gelişmeleri ahtapot üzerinden gündeme soktu.

CHP'den önce medya devreye girdi ve son 25 yılın ahtapotlarını deşifre etti. Sayın Erdoğan'ın ahtapotu küçük kalmıştı. Yine de CHP........

© Yeni Mesaj