Haberin söylediği kadar, söylemediği de önemli
Haber denince her kavramda olduğu gibi birçok tanım gelir. Günümüzde her ne kadar basılı gazeteler önemini yitirse de internet gazeteciliği geleceğin gazetecilik yapma pratiği olarak yoluna devam edeceğe benziyor. Peki bizler bir haberi okuduğumuzda habere bütüncül bir bakış açısı ile mi bakarız yoksa haberi derinlemesine inceleyerek haberde kullanılan başlıklara, ara başlıklara seçilen görsellere en önemlisi de kullanılan kelimelere göre mi bakarız. Eğer cevabınız başlığa ve haberde olay neymiş diye bakarım oluyorsa maalesef siz medya çağını henüz idrak etmemişsiniz diyebiliriz. Çünkü bugün haber dediğimiz şey, yalnızca bir bilgi taşıyıcısı değildir.
Her haber aynı zamanda bir anlam inşasıdır. İşte tam da bu yüzden, haberdeki “söylem” meselesi önemlidir. Haberin söylem olduğu gerçeğini saklamak için yıllardır haberin tarafsız olması gerektiği yıllardır söylenir. Ancak artık biliyoruz ki, “tam anlamıyla tarafsız haber” diye bir şey pek mümkün değildir. Çünkü haberi yazan bir insan, yani öznel bir varlık. O insanın bir dünya görüşü, bir ideolojisi, bir hayat tecrübesi ve hatta günlük ruh hali bile kurgularken neye odaklanacağını, hangi kelimeleri seçeceğini, hangi bilgiyi öne çıkarıp hangisini arka planda bırakacağını da bu süzgeçlerle belirler. Bugün sık sık karşılaşılan iki farklı medya organında aynı haberin farklı yorumlanmasının nedeni de tam olarak bu durumdur. Aynı olay........
© Yeni Meram
