menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Hristakis Vanezos ve Derviş Ali Kavazoğlu…”

11 1
16.04.2025

Kiriakos Cambazis/ALITHIA

(Çok değerli arkadaşımız, araştırmacı-yazar Kiriakos Cambazis, 6 Nisan 2025 tarihinde ALITHIA gazetesinde yer alan “Hristakis Vanezos ve Derviş Ali Kavazoğlu” başlıklı makalesinde, Kavazoğlu’nun hatırasının tüm Kıbrıslılar’a ait olduğunu yazıyor… Cambazis, makalesini İngilizce’ye çevirerek bize gönderdi. Biz de onun bu makalesini okurlarımız için Türkçeleştirdik. S.U.)

Hristakis Vanezos’la yakın arkadaşlığımız 1962 yılında başlamıştı. O günlerde ben öğrencilerin örgütü PEOM’un bir konferansına ilk kez katılmaktaydım. Bu konferans, Digomo’daki Onisia’da yapılıyordu. Vanezos, İngiliz sömürge döneminden o günlere kadar örgütün lideri olan Andonis Hristodulu’dan liderliği devralmıştı. Öğrencilik yıllarım boyunca ve daha sonraları üniversite yıllarımızda Moskova’da buluştuğumuzda da Vanezos’la hemen her gün temasta idik.

“KAVAZOĞLU UNUTULMASIN DİYE…”

2005 yılında “Bir Mit’in Dağılması” başlıklı kitabımı yayımlamıştım. Matbaadan kitabımı alır almaz, ona bir kopya vermek üzere onu aramıştım. Arkadaşı Derviş Ali Kavazoğlu’yla ilgili 15 sayfalık bir makalesini bitirmek üzereydi ofisinde. 1960’lı yıllarda Kavazoğlu’nun öldürülmesi ardından ve 1970’li yılların başlarında ENOSİS’çi söylemler içerisinde onun unutulup gittiğini ve anısını canlandırmak istediğini, bu yüzden bu makaleyi yayınlamak istediğini anlatmıştı bana… Kimse ondan söz etmiyordu, onun isminden söz edildiğinde de Kıbrıs sorununun çözümü ve iki toplumlu devlette Kıbrıslıtürk toplumunun rolüyle ilgili Kavazoğlu’nun düşünceleri ve rolünden çok, daha çok parti için malzeme olarak kullanılmaktaydı…

Benim makalelerimle katkıda bulunmakta olduğum bazı gazetelerle özel bağlarımdan haberdardı… Ona, gazetelerin roman ve kısa öyküleri yayınladıkları dönemin çoktan kapandığını, herhangi bir gazete bunu yayınlamayı kabul etse dahi, bu makalenin sayfalar arasında kaybolup gideceğini anlattım. Daha iyisi bir kitap şeklinde yayınlamasını önerdim, böylece bir referans noktası olabilir ve Derviş Ali Kavazoğlu’nun hayatı ve çalışmaları hakkında araştırma yapmak isteyenlere yararlı bir kaynak olurdu. Sağlığıyla ilgili sorunlar yaşadığı için benden yardım istedi bu konuda. Projenın ana çizgilerini ve kitabın içeriğini birlikte belirledikten sonra, kitabın farklı bölümlerini kaleme almaya başlamıştı. Ancak kısa süre sonra durmak zorunda kalmıştı çünkü hastalanmıştı ve Londra’ya tedaviye gitmesi gerekmekteydi.

“HAİN OLARAK GÖSTERİLİYORDU…”

Kitabın kaleme alınmasıyla ilgili ortak dostumuz Bekir Azgın’la da konuşmuştum, o da bana sık sık neden bu kitabın yayınlanmasının geciktiğini sormaktaydı. Bu kitabın hızla tamamlanıp Türkçe’ye çevrilmesinin acil olduğunu, bunun özellikle genç kuşaklarda olmak üzere Kıbrıslıtürk toplumundaki hatırasının korunmasına yardımcı olacağını söylüyordu – çünkü gericiler onu bir “hain” olarak göstermişti, Yunanistan’la ENOSİS istediği için kendi toplumunu terkederek Kıbrıslırumlar arasında yaşamaya gittiğini söylemekteydi.

Ben kendi adıma kütüphanelerde o dönemle ilgili gazeteleri okumak için saatler harcadım, Derviş’le ilgili mümkün olduğunca çok şey öğrenmek istiyordum. Onu, Andrulla Antonobullu’nun evinde tanımıştım, zaman zaman Andrulla’nın avlusundaki bir odacıkta kalıyordu Derviş Ali Kavazoğlu… Önemli detayları bulup çıkardım, bunların bir kısmı kitabımda yayımlandı, diğerleri de arşivimde kaldı. Vanezos’un amacı, Derviş Ali Kavazoğlu’nun hayatını kendi deneyimlemiş olduğu şekilde yazmaktı, gazetelerin yazdığı gibi değil – çünkü gazeteler abartılarla ya da doğru olmayan şeylerle doluydu…

“KİTAP YAYIMLANIP TÜKENDİ…”

Nihayetinde arkadaşım başardı; kitabını yazacak cesaret ve gücü buldu, 2008 yılında bu kitap yayımlandı ve kısa sürede satılıp tükendi. Ne yazık ki tekrar yayımlanmadı, yeni kuşaklar onun fedakarlığının büyüklüğünü okuyup öğrenebilirdi bu kitaptan, hatta AKEL’in onun anısına düzenlediği etkinliklere katılanlar bile bu kitaptan çok şey öğrenebilirdi.

“KAVAZOĞLU’NUN FEDAKARLIĞI…”

Ben pek çok kereler AKEL’i, Derviş Ali Kavazoğlu’yla ilgili düzenledikleri anma etkinliklerinin içeriği hakkında eleştirdim. Konuşmalarından ve fedakarlığından söz ediyorlar ancak onun görüşlerinden ve Kıbrıs’la ilgili vizyonundan bahsetmekten kaçınıyorlar. Tek referans noktası, AKEL’in pozisyonları ile diğer partiler ya da hükümetin pozisyonları arasındaki şimdiki siyasi çelişkilerdir. Bana göre Derviş Ali Kavazoğlu’nun fedakarlığı, onu partizanlıktan uzaklaştırdı – kendisini Kıbrıs ve Kıbrıs’ın geleceği için feda etti – o nedenle Kıbrıs toplumuna geri verilmelidir… Derviş Ali Kavazoğlu, tüm Kıbrıslılar’a aittir, hem Kıbrıslırumlar’a, hem de Kıbrıslıtürkler’e – o, artık bir partiye ait değildir. Vanezos’un kitabının Türkçe’ye çevrilip yayımlanması da, Kıbrıslıtürk toplumundaki hatırasını restore etti Kıbrıslıtürkler’in bilincinde – onn görüşleri ve eylemlerini objektif biçimde ortaya koydu, kendi toplumunu onore etmekteydi bunlar…

........

© Yeni Düzen