menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yüzeysel Bilgilerle Tüzük Yapmak

12 0
07.04.2025

Son dönemlerde yaşadığımız en büyük sorunlardan biri de yetkiyi elinde bulunduranların her şeyin en iyisini biliyor sanmaları, sadece kendilerini yetkin olarak görmeleridir. Ne var ki bu durum toplumsal aklı yok sayan tehlikeli bir özgüvenden başka bir şey değildir.

“Ortaokullar ve Ortaöğretim Kurumları İçinde ve Dışında Uyulacak Kurallar ve Disiplin Tüzüğü” tartışmaları, bilimsellikten yoksun yüzeysel bilgilerle hareket etmenin ne derece büyük tehlikeler yaratabileceğinin ispatıdır.

Gelen haberlere göre Bakanlar Kurulu; toplumsal sağduyuyu, pedagojiyi ve eğitim bilimi ilkelerini görmezden gelerek, siyasi kaygılarını giderecek yüzeyler bilgilerle yeni bir tüzük hazırlama ısrarını sürdürmektedir. Bu tür ısrarlar, sorunları çözmeyeceği gibi yaşanan kaosu daha da artıracaktır.

Eğitimin bir bilim olduğunu, alınacak her kararın, yazılacak her satırın eğitim bilimi ve pedagojik ilkeler çerçevesinde olması gerektiğini anlayın artık.

Bilimsel Eğitim Yönetimi, Sistemin Neresinde?

Eğitim Yönetimi, Dünya’da önemi günden güne artan bir alanken, bizde ise hiç yokmuş gibi davranılıyor. Eğitimi yönetmek sıradan bir iş olarak kabul ediliyor. Her siyasi eğitimi kendi bildiği, kendi istediği, kendi siyasi kaygılarına göre rahatlıkla yönetebiliyor. Daha anlaşılır söyleyeyim: Bilimsel eğitim yönetimini ara ki bulasın…

Eğitim sistemimin merkezinden öğrenci, öğrenciyi çevreleyen de eğitim bilimi ilkeleri olmalıdır. O halde akıllarda tutulması gereken en önemli şey; bilimsel eğitim yönetiminden taviz vermemektedir.

Eğitim yönetiminin en sade tanımı, yönetim biliminin kuramsal temellerinin eğitime uygulanmasıdır. Eğitimdeki tüm unsurlarının daha verimli, daha ekonomik ve........

© Yeni Düzen