Dünyanın değil, yağmanın yurttaşlığı
“KKTC yurttaşlığı”nın ne özelliği var bu dünyada? Ne hükmü var?
Barikattan öteye geçtiniz mi ya da adanın sınırlarını aştınız mı, ne işe yarıyor?
Kim bakıyor yüzüne?
Hiç!
Koskoca bir hiç!
Tam bir yalan!
Ama ada yarısında…
Yani bu talan düzeninde işe yarıyor.
“Ben de seçmenim” diyorsunuz.
“Benim de bir oyum var.”
İşte o zaman paylaşıma ortak oluyorsunuz…
İstihdama…
Arsaya…
Krediye…
Taksi iznine, noterlik iznine, benzin istasyonu iznine, noterlik iznine…
Tabancaya hatta…
“KKTC düzeni”ne dair ne kadar yağma varsa; sırasız, kritersiz, tanımsız, “sana da verelim” denen ne varsa, ortaklık ediyorsunuz dünyanın yüzüne bakmadığı bu yurttaşlık sayesinde…
Tümüyle liyakattan, standarttan, ilimden, alın terinden, adaletten, vicdandan uzak ne varsa, o kalabalığın içine giriyorsunuz.
“Ben de isterim” deme hakkınız doğuyor böylece…
Sırada yer tutuyorsunuz.
Bu düzen böyle korunuyor.
İnsanların bir başkasını ezerek, sömürerek, umursamayarak, gözetmeyerek ayakta kaldığı bu vahşiliğin içinde kalıyorsunuz yurttaşlıkla…
Gün geliyor, bir........
© Yeni Düzen
