Bir ömür, bir toplum, bir düzeysizlik hali
Bizim, Rauf Raif Denktaş’la en unutulmaz anımız, “Annan Planı” dönemidir.
Sabahın köründen gecenin yarısına dek; radyo mikrofonlarında, televizyon stüdyolarında, bir sesin yankısını sürdürüyorduk Sami’yle birlikte.
En fazla eleştirdiğimiz Denktaş’tı…
Daha doğrusu, bizim programlarda “Denktaş zihniyeti” hep hedefti.
Denktaş gidecek, Kıbrıs sorunu da bitecek sanırdık.
Üstelik o dönem “Cumhurbaşkanı” olmasına rağmen müzakerecilik görevini devretmişti.
Şimdi “ilk biz” deseler de, Kıbrıs’ta “iki ayrı devlet” tezini gündeme getiren de elbette Rauf Raif Denktaş’tı.
Kıbrıs’ın “bölünmesi” üzerine siyaset yaptı Rauf Raif Denktaş, bir ömür boyu…
Buna inandı.
Bunu istedi.
Bunu savundu.
Bu yolda ne yapılsa mübah gördü…
Yine de dedim ya…
Cumhurbaşkanı olmasına rağmen “Annan Planı”nı müzakere etmesi için Mehmet Ali Talat ve Serdar Denktaş’a yetki verdi.
Şu notu da düşelim:
Rauf Denktaş, “iki ayrı devlet” siyasetini şimdiki gibi öyle “tekerleme” düzeyinde ele almadı; “konfederasyon” modeliyle, uluslararası toplumun da anlayacağı düzeyde bir çerçevede sundu.
O günlerde biz hep Denktaş’ı eleştiriyoruz ya…“Televizyon Gazetesi”ni........
© Yeni Düzen
