Toplumla Birlikte Yürümek
Her dönemin tarihselliği, onun dönüşüm yaratma gücüyle doğrudan ilişkilidir. Bir değişim sürecinin ne kadar köklü ve kalıcı olduğu ise, bireylerin yaşamında bıraktığı etkiler ve toplumsal hafızada açtığı izlerle ölçülebilir. 2005 yılı tam da böyle bir dönemeçti. Neredeyse elli yıllık Denktaş dönemi sona ermiş, yeni bir sayfa açılmıştı.
Bir değişimin itici gücü, öncelikle halkın inancı, iradesi, örgütlü gücü ve kararlılığıdır. Uluslararası konjonktür ne denli zemin yaratsa da, aslolan toplumsal dinamiklerdir.
1990’lı yıllardan itibaren Türkiye’nin Avrupa Birliği ile yakınlaşma süreci uluslararası ilişkilerde yeni bir zemin hazırlarken, Kıbrıs Türk toplumunda değişim talebi çoktan harekete geçmişti. Ekonomik sıkıntıların yarattığı toplumsal daralma, baskıcı yönetim anlayışı, gençten yaşlıya yayılan değişim arzusu ile birleşmiş; bu dalga adeta güçlü bir sel gibi önündeki tüm engelleri yıkarak yol almıştı. Toplumun ekonomik ve sosyal sorunlarına çözüm ihtiyacı, dünyaya entegre olma ve uluslararası hukukla buluşma isteğiyle birleşmişti.
O dönemde, bütünlüklü çözüm perspektifinin bir süreç olduğunu, bunun yalnızca siyasal değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal ilişkileri de geliştireceğini; Kıbrıslı Türklerin, toplumsal özne olmayı başararak........
© Yeni Düzen
