menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Küresel ahlak

14 0
24.09.2025

Dilimizden düşüremediğimiz küreselleşme kavramı, son zamanlarda yeni yeni sorular getiriyor akla. Acaba küreselleşme süreci ahlakı da küreselleştiriyor mu? Küreselleşmeye paralel olarak giderek kendinden uzaklaşan insanın, doğal ahlaki duruşu önce esneyip sonra yumuşayıp, keskin köşelerini törpüleyerek küresel bir hüviyete mi kavuşuyor? Bu durumda küresel ahlakın temelleri, doğuştan getirilen saf insani değerlere mi yoksa egemen güçlerin gizli ve açık hedeflerine ve maddi değerlerine mi dayanacak?

Günümüzde giderek daha yüksek sesle dile getirilmeye başlanan yapay, maddi değerlere dayalı, taraflı kimi küresel söylemler, evrensel doğrulara arkasından da ortak bir küresel ahlak anlayışına dönüştürülüyor diye endişe ediyoruz. Bu söylemler, kişisel ve toplumsal yaşamın bir parçası gibi tekrar edile edile ortak bir değer haline getirilmeye çalışılıyor.

Temel insan ilişkilerin hemen her alanında bu yönlendirmeleri görmek mümkün. Evliliğe giderek soğuk bakmamız, çocuklarımızdan uzaklaşmamız, gençleri “kendi hayatlarıdır” diye ortalığa bırakmamız, yaşlılara tahammülsüzlüğümüz… Sonuçta aile değerlerinin yıpranması söz konusu. Diğer yandan iş ilişkilerinin edepten uzaklaşmasının adeta körüklenmesi, nerede maddi değerler varsa oraya doğru akmamız, belki de en önemlisi iyilik, dürüstlük, başkalarını düşünme gibi erdemlerin, nostaljik değerler hanesine hapsolması kısacası alışa geldiğimiz davranış ve alışkanlıklarımızdan hızla uzaklaşmamız bu yönlendirmelerin sonuçlarından bir kaçıdır. Daha da vahimi,........

© Yeni Birlik