İlgisizler, ortacılar, ilgililer
İKİ EŞİT TARLANIN VERİMİ FARKLI
İnsan ilişkileri ve iletişim için, köy ortamı ve özellikle tabiattan çok güzel örnekler geliyor aklımıza. Mesela, babalarından kalan tarlayı eşit olarak bölüşen iki kardeşin aldıkları ürün aynı olamayabiliyor. Bir tanesi gününün çoğunu tarlada geçirir, tohumunu seçer, uygun gübre için toprak örneğini ilçeye götürür, çok hassas olan sulama zamanını kaçırmaz, bazen geceden kalkıp tarlaya gider, hasat zamanında da aynı duyarlılığı gösterir; aldığı verim de buna uygun olur.
Diğeri sıradan bir çiftçilik yapar. Normalde o tarla için yapılması gereken işlerin vasatını yerine getirir, kendinden çok ödün vermez; onun alacağı verim de ona göre olur. Köy odasında konuşulurken; birinci kardeş, “Ne yapsaydım daha yüksek verim alınırdı?” çerçevesinde konuşur. İkinci kardeş ise verim düşüklüğü için tohumu, yağmuru, hasat aracının düzgün çalışmamasını eleştirir durur.
Dikkat ediniz. Toprak aynı, tarla büyüklüğü aynı. Alınan ürün farklı. Çünkü ürün için harcanan çaba farklı. Çevremizdekilerin elinde olup bizde olmayan bir şey için, öncelikle yeterince çaba gösterip göstermediğimize odaklanmalıyız. Başkalarını eleştirmeden önce kendimize bakalım. Yani denetleyemediğimiz değişkenlere değil, denetleyebildiğimiz değişkenlere odaklanalım.
Arkadaşlığımızı, işimizi, statümüzü, evliliğimizi uzun süreli ve verimli tutmak istiyoruz. İstiyoruz da çoğu zaman bunun gerektirdiği çabayı göstermiyoruz. Yani güzel ve kalıcı sonuçlara ulaşmak istiyoruz ama yeterince çaba göstermiyoruz.
Kendinizi konunun içinde hissetmeniz için örnekleri çoğaltmak........
© Yeni Birlik
