12 Eylül ve Mehmet Kutlular
12 Eylül’ün asıl amacı; demokratikleşme ve Demirel’in de ideali “Büyük Türkiye” projesinin önüne geçmek ve bu milletin can damarı hükmündeki “cemaatlerin kökünü kazıma projesinin” hayata geçirilmesi idi. Kısmen de başarmış gibi görünüyor!
O süreci biraz hatırlayacak olursak; sağ-sol, Kürt-Türk gibi söylemlerle ortalık karışmış, eylemler sınırını aşmış, ortalık anarşi ve kaosa teslim olmuş, itidal kaybedilmiş, kan gövdeyi götürmüştü. Böylesi durumlarda milleti teskin edecek, ortalığı sakinleştirecek görevde, cemaatlere düşmüştü. Ne var ki cemaatler de çeşitli fitne ve entrikalarla kendi içlerinde birbirine düşmüş kendilerine bile fayda sağlayamaz olmuştu.
İhtilâl yapılmış, referanduma gidilmiş ve asker siyasete girmiş, yetinmemiş darbe ürünü bir anayasa ortaya koymuş, partiler kapatılmış, Demirel sürgüne yollanmış, siyasî yasaklar başlamış, muhalefete şiddetle göz açtırılmamıştı. Herkes bir şekilde darbeyi ve anayasayı desteklemek zorunda bırakılmıştı.
Demokrasinin canına okunmuş, din ve vicdan hürriyeti yok edilmiş, millet korkudan sesini bile çıkaramaz hâle gelmişti.
Yalnız bir ses vardı; haklı hürriyeti savunan, hâlâ bir ümit var dedirten, o da Yeni Asya ve Mehmet Kutlular idi. Kutlular’ın idaresindeki Yeni Asya’da her gün darbe karşıtı yazılar yayınlanıyordu. Konsey adına aradığını beyan eden biri, Mehmet Kutlular’la görüşme talep etti.
Konsey adına geldiğini beyan eden Albay: “Beyazıt’ta olduğu gibi toplu yapılan Risale-i Nur derslerini kaldırmak, Mustafa Kemal hakkındaki konuşmalardan ve yazılardan vazgeçmek, yurtdışındaki Süleymancılara ve Millî Görüşçülere karşı birlikte çalışmak…” gibi tekliflere karşı;........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Ellen Ginsberg Simon
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d