Risale-i Nur’un esas vazifesi
Yirmi Sekizinci Ayette Tarihler
Bediüzzaman Risale-i Nur hizmetinin mehdiyet hizmeti olduğunu Birinci Şua’nın 28. Ayetinin tefsirinde doğrudan zikrediyor. Başka bir ifadeyle yirmi sekizinci ayet, mehdiyet mânâ ve hakikatiyle Risale-i Nur’un başını okşuyor.
Bu ayet şöyledir:
“Yüridûne ey-yutfiû nûralllahi biefvâhihim ve ye’be’llahü illâ ey’yütimme nûrahû velev kerihe’l-kâfirûn.” Meali: “Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa kâfirler hoşlanmasalar da Allah, nurunu tamamlamaktan başka bir şeye razı olmaz.”1
Bediüzzaman bu ayeti cifir ilmiyle tahlil ediyor:
1-Şeddeli lamlar birer lam, şeddeli mim asıl kelimeden olduğundan iki mim sayılırsa buradan üç tarih çıkıyor:
a)1324 (1906) Bu tarih, Avrupa zalimlerinin, devlet-i İslâmiyenin nurunu söndürmek niyetiyle müthiş bir su-i kast plânı yaptıkları ve ona karşı Türkiye hamiyetperverlerinin hürriyeti ilan etmeye hazırlandıkları ve Risale-i Nur müellifinin Kur’ân nurunu muhafazaya çalıştığı tarihtir.
b)1334 (1916): Dâhilî ve haricî olayların ülkeyi Cumhuriyetin ilanına doğru götürdüğü ve Risale-i Nur’un ilk ve fidanlık........
© Yeni Asya
