Nübüvvetin açık bir delili
Nübüvvetin Delillerinden
Bediüzzaman Hazretleri, Resulullah Efendimizin (asm) peygamberliğinin hak olduğuna muhtelif cephelerden delil getiriyor. Bu cephelerden birisi, o asırda Arap Yarımadasında meydana gelen değişikliklerdir.
Bediüzzaman o değişiklikleri sıralayarak diyor ki:
“Bu noktaları aklına sokamayanın, Ceziretü’l-Arab’ı biz gözüne sokarız.”1
Bu cümle bize Miladî 600’lü yıllarda Arap Yarımadasını iyi okumamız gerektiğini söylüyor. Orada dev bir gönül inkılâbı olmuş, kocaman cahiliye âdetleri bir bir sönüp gitmiş, yerine imanın etkisiyle güzel âdetler ve kâmil ahlâklar gelmiş, Resulullah’ın (asm) sünnet-i seniyyesi o günden itibaren kafalar ve gönüller üzerinde muazzam bir inkılâp yapmış, ortaya muhteşem bir İslâm ümmeti çıkmış… O bölgede vahşet diz boyu yaşanmışken, kız çocuklarını diri diri toprağa gömmek gibi nice vahşetler sıradanlaşmışken…
Bir inkılâp yaşanmış. Bizim o toprakları, o zamanı, o yarımadayı, o mekânı, o insanları ve Resulullah Efendimiz’i (asm) iyi okumamız gerekiyor.
Aksi takdirde dünyada da, ahirette de kaybeden biz oluruz. Ve ortalıkta akıllıyız........
© Yeni Asya
