menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Küreselcilerin gücü, AB’yi dağıtmaya yetmedi…

19 1
01.08.2025

Mesleklerinin icabı, çok isimleri var… “Neoliberaller” başta olmak üzere; “İkinci dinsizlik cereyanı,” “zındıka,” “demokrasinin münâfıkları,” “Açık Toplumcular,” “Renkli Devrimciler” ve bir zamanların “Soros’çular”ı… Hakikat değişmiyor. İhtilâlci enternasyonal sosyalistlerden farklı olarak; liberalizm, kapitalizm ve hedonizm ile barışıktırlar. Pazar ekonomisiyle hayatın merkezine kapitali aldırmışlardır. İnsan ve her türlü varlık, paraya/bankaya hizmet ettiği derecede önemlidir.

İkinci Dünya Savaşı’yla Avrupa’ya boca edilen düşmanlığı hürriyet ve demokrasi ile temizlemek maksadıyla 1951’de kurulan Avrupa Birliği’nin mahiyetini, neşriyatımız arasından çıkan “Hangi Avrupa” çalışmasına havale ediyoruz. Ekseriyeti Nazilerden kaçan Yahudilerden oluşan Mont Pelerin cemiyetinin (Açık Toplum’cular) üyelerinin teşkil ettiği bu münâfık Marksistlerin İngiltere üzerinden dünya hâkimiyetine giden yolculuğu başlattıklarını, yine yayınlarımız arasındaki “Neoliberaller” kitabından öğrenebiliriz. Sovyetler’e ve diğer komünist bloklara karşı; demokrasiyi, semavî din/ahlâkı ve fıtratı korumayı esas almış Avrupa Birliği’ni; maksatlarına giden yolda en büyük engel gören bu gizli yeni Marksistlerin 1970’lerin başında Enternasyonalcilerin (Leo Strauss/Troçki grubunun) yardımıyla, yine İsviçre (Davos) üzerinden; Bediüzzaman’ın ifadesiyle “Hıristiyan Avrupa” ile girişecekleri yarım asırlık açık mücadeleyi başlattıklarını biliyoruz.

Bu hareketin en tipik özelliği, karda yürürken izini belli etmemek… İcraatlarını;........

© Yeni Asya