Kırk katır mı, kırk satır mı?
Kral sorar: “Kırk katır mı istersin, kırk satır mı?” Kırk satırla idam edileceğini sanan adam, “Kırk katır!” der. Ama büyük bir yanılgıya düşmüştür. Bedeni kırk parçaya ayrılır, her bir parçası bir katıra bağlanır. Katırlar kırbaçlanır, farklı yönlere koşturulur ve adam feci şekilde can verir. Bu ibretlik hikâye, halk dilinde sıkça karşılaştığımız deyimlerle yankı bulur: “Ölümlerden ölüm beğen”, “Denize düşen yılana sarılır”, “Sıtmayı gösterip ölüme razı etmek”...
Çoğunlukla kriz anlarında başvururuz bu ifadelere. Çünkü kriz, kalp krizi gibidir: Ne uzun uzun düşünmeye zaman vardır, ne danışacak kapı… En kısa sürede en uygun kararı vermeniz gerekir. Kırmızı kablo mu, mavi kablo mu? Hani derler ya: “En kötü karar, kararsızlıktan iyidir.” Kriz anı tam da budur. Hele........
© Yeni Asya
