Risale-i Nur’un penceresinden: Partili mi, partizanlık mı?
Birinci meşrutiyetin ilanından bugüne siyasî hayatımızın bir parçası olan particilik toplumumuzda tam manasıyla anlaşılıp oturtulamamıştır. Az denemeyecek bir mesafe alınmıştır. Ama ifrat ve tefritten uzak vasat bir anlayış yerleşememiştir.
Bir zamanlar “İslâmiyette particilik yok, ülkeyi böler” diyerek bir kesim tarafından karşı çıkılmıştır. Diğer taraftan bunun gerekliliğini savunan bir kesimin de hal, tavır ve filleri halkın benimsemesini engellemiştir.
Partilerin olması, demokrasinin olmazsa olmazlarındandır. Vatandaşın istediği siyasî partiyi kurması, üye olması tabiî hakkıdır. Ülkesinde olup biten hadiseleri takip etmesi, ona göre takdir ve tepki vermesi şuurlu vatandaşlığın gereğidir. İlgisiz kalmak, umursamamak katılımcı demokrasiye uymadığı gibi; işi olmadığı halde en ince teferruatına kadar işleri takip etmek de aklı ve kalbi........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d