menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yavuz Bülent Bâkiler’in ardından...

15 1
previous day

Onun ardından kaleme alınacak her satır, yalnızca bir şairi anmakla sınırlı değildir. Aynı zamanda, dilin, iman hakikatlerinin ve manevî mirasın korunması için verdiği ömrü de hatırlamak demektir. Bâkiler, şiirlerinde ince bir duyarlılıkla Anadolu’nun sesini dile getirmiş konuşmalarında ise Risale-i Nur’un berrak üslubunu örnek göstererek Türkçe’ye sahip çıkmanın bir iman vazifesi olduğunu vurgulamıştır.

Bâkiler, Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri’ne duyduğu muhabbeti her fırsatta dile getirmiştir. Risale-i Nur’u yalnızca bir tefsir değil, aynı zamanda Türkçenin en güzel ve en saf örneklerinden biri olarak görmüş, “Dilde ve dinde inkılâp olmaz” ifadesiyle dilin ve imanî hakikatlerin korunmasının hayatî önemine dikkat çekmiştir. Bu yaklaşımı, onun edebiyat anlayışında da belirleyici bir çizgi oluşturmuştur. Dilin........

© Yeni Asya