“Neme lâzım” demedi
Müftü, Risale-i Nurları okuyan, takdir eden ve seven biridir. 1956 yılında vefat edince Bediüzzaman taziyenin ikinci gününde Bolvadin’e gitti. Taziye yeri; kaynak suyun çıktığı, yeşil bir yer olan Horon semtiydi. Bediüzzaman Bolvadin'deki Horon semtindeki taziye yerine gitti. Taktak ailesinin ve yakınlarının hazır bulunduğu taziyede rahmetli müftüye dua ettikten sonra Emirdağ’a geri döndü.
Daha sonraki günlerde Bediüzzaman’ın ziyaretine giden Mehmet Taktak’a müftünün vefatı ile ilgili olarak, "Kardaşım ben Halil İbrahim’in hatırı için bütün Taktak ailesini dualarıma dâhil ettim” dedi.
Mehmet Taktakların ailesi ticaretle meşgul olduklarından bir dükkânları Bolvadin diğer bir dükkânları da Emirdağ’daydı. Mehmet her pazartesi Emirdağ’daki dükkâna geldiğinde beraberinde Bediüzzaman’a kaymak getirirdi. Bediüzzaman kaymağı hiçbir zaman hediye olarak kabul etmedi ve parasını fazlasıyla ödedi.
Mehmet zaman zaman Emirdağ’da Bediüzzamanı ziyaret gidince, ellerinden öptü, duasını aldı. Bediüzzaman ona Risale-i Nurdan dersler okudu ve risaleleri okumasını söyledi. Bazen de İslâm düşmanlarının dine olan düşmanlıklarında söz ederken çok........
© Yeni Asya
